1 Nisan 2016 Cuma

İBN-İ SİNA (980-1037)



Arkadaşlar hepinize Merhaba,
Aşağıda bugün derste konuştuğumuz İbni Sina ile ilgili bir parça ve dört soru var. Sizden isteğim bu parçayı dikkatli bir şekilde okuyup, bu dört soruya açık-anlaşılır-detaylı cevaplar vermeniz. Çarşamba akşam 23;59 a kadar cevaplarınızı yazmanız gerekiyor. Sorulara cevap verirken yararlandığınız kaynakları (kitap, dergi, internet adresi, vb.) en alta açık bir şekilde belirtmenizi istiyorum. En az üç arkadaşınıza yorum yazmayı unutmayın.

BİLDİM VE ANLADIM Kİ,
HİÇBİR ŞEY BİLİNMEMİŞ VE HİÇBİR ŞEY ANLAŞILMAMIŞTIR (İbni Sina)

İBN-İ SİNA (980-1037)

Bilim ve tabâbet dünyasının semasında bir güneş gibi parlayan Müslüman Türk bilgini İbn-i Sînâ, Buhârâ´ya bağlı Afşan’da doğdu. O, tarihin en büyük tıp allâmesidir. Esas adı Ebû Ali el Hüseyin, babası Abdullah bin Sinan, annesi Sitare Hanım´dır. Tahsil çağına geldiğinde birçok bilim dalında bilgi sahibi olmuş, edebiyat ilimlerini iyice kavramıştı. Çağının bütün ilimlerini nasıl elde ettiğini kendisinden dinleyelim: "5-6 yaşlarımda babamla Buhâra´ya geldik. 10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim. Bu arada tıp da öğreniyor, nazarî bilgimi hastalar üzerinde incelemelerle tamamlıyordum. Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. Daha sonra metafizikle uğraşmaya başladım. Bu konuda Aristo’nun kitabını belki kırk defa okudum ama anlamadım; ümitsizliğe düştüm. Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım. Buna çok sevindim; Allah’a (cc) şükredip secdeye kapandım, fakirlere sadaka dağıttım."
İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı. Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti.  
İlim dünyasının şeyhi, yani "üstad"ı olan İbni Sînâ, Batı ansiklopedi sözlüklerinde "tabipler sultanı" diye tanıtılır. Ünlü bilgin, hasta Buhârâ hükümdarı Mansur´u tedâvi edince, hükümdar onu saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin etti. Orada değerli kitaplardan faydalandı. Neticede ilimde, tecrübede zirveleri tuttu. Daha sonra şifâ arayan Hemedan emirini tedâvi etti, hükümdar da onu vezir yaptı. Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. O da bir fırsatta kaçıp eczacı bir dostunun evinde saklandı. Gizlice kaçmak isterken yakalanıp tekrar hapse alındı. Aylar süren hapis hayatında en meşhur eserleri Kanun fi’t-Tıb’bın birinci cildiyle, "El-Hidâye fi’l-Hikme"sini yazdı. Sonra tebdil-i kıyafetle İsfehan’a kaçtı. Orada Büveyhî emiri Adüddevle’nin yanında çok îtibar gördü ve sarayda yapılan bilginler toplantısının yöneticiliğine getirildi. Bunca sıkıntılara rağmen ilmin hemen her dalında âbide eserler verdi. Halbuki bu ilimlerin yalnız bir tanesi bile insan ömrünü dolduracak mahiyettedir. Ünlü bilgin anlamakta zorlandığı metafizik konularda kendisine yardımcı olması için Yüce Allah’a (cc) dua ederdi. Karşılaştığı bir güçlüğü yendiği zaman da Mevlâ´ya şükrünü ifade etmek üzere secdelere kapanıyor, namaz kılıyor ve sadakalar dağıtıyordu.

Çalışmalarında gözlem ve deneylere önem verirdi. Tıp tarihi, nice hastalığın teşhis metodunu İbn-i Sînâ’ya borçludur. Kanın vücutta gıda taşıyıcı olduğu, kan dolaşımı, kalbin karıncık ve kapakçık sistemi, şeker hastalığında idrardaki şeker tespiti... Ameliyatlarda şiddetli ağrıları dindirmek için afyon ve sâir maddelerden uyuşturucu ilaç elde edilmesi, bağırsak parazitinden meydana gelen hastalığın keşfi... O gün adı dahi bilinmeyen gaz bombalarından korunma yollarının bulunması gibi birçok keşifler yapmış ve ilim dünyasına öncülük etmiştir. Suda ve havada bulaşıcı hastalıkları yayan küçük organizmalar bulunduğu teorisini ortaya atan; bel kemiğine ait düzensiz teşekküllerin düzeltilmesi ve cıvayla tedâvi usûlünü ortaya koyan; havayı zararlı maddelerden temizleme fikrini Pastör’den çok önce bulan; içme sularını temizleme, ilk filtre fikri, suyun mikroplardan arıtılması için imbikten geçirme, kaynatma gibi modern usûlü ilk defa uygulayan İbn-i Sînâ’dır.
İbn-i Sînâ, çağımızdan 9 asır önce dağ ve taşların teşekkülünü izah etmiş, çağının çok ilerisinde, jeoloji konusunda buluşlar yapmış ve "jeolojinin babası" unvanını almıştır. Tıbbı ilmî temeller üzerine oturttu. Yüz felcinin merkezî ve mahallî sebeplerini belirtti, damar içi şırınga ve buz torbasını ilk o uyguladı. Bugün Batı eczacılığına mal edilen 780 ilacı "Kanun" adlı eserinde tespit etmiş, ilaçla tedâvinin rûhî tedaviyle desteklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. "Biz en iyi tedâvinin hastanın zihnî ve rûhî kuvvetlerini takviye eden, cesaretini artıran, muhitini güzel ve hoşa giden tarzda tertipleyen, müzik dinleten, onu sevdiği kimselerle bir araya getiren tedâvi şekli olduğunu düşünmeye mecburuz" demektedir.
İbn-i Sînâ’ya göre doktorluk: Hayatın normal akışını köstekleyen bir engeli ortadan kaldırmadır. Hekimlik: Sıhhati koruma ve kaybolduğunda onu bulma sanatıdır. Tıp ilmi: İnsan vücudunun sağlık ve hastalığını konu alan; sağlığın devamı, hastalığın tedavisi için uygun metotlar uygulayan bir ilimdir. İbn-i Sînâ çok dindar ve cömert bir bilgindi; bütün varını Hak yoluna sarfederdi. Buna rağmen ömrünü, kâh ilmin kadrini bilen Sâmânî hükümdarları sarayında, kâh düşürüldüğü hapishânelerde, kâh dostlarının evinde saklanarak geçirdi. Nihayet çileli hayatının en verimli çağında, 57 yaşında vefat etti. Tabipler pîrinin kısacık hayatında birbirinden farklı bilim dallarında, her biri o bilim tarihinde bir dönüm noktası olacak muazzam eserleri hayatına nasıl sığdırdığı akılları zorlayan bir sorudur.
İbn-i Sînâ’nın kitapları 8 asır batı üniversitelerinde ders kitabı olarak okutuldu, batıda Avicenna olarak tanındı.  Ama bunları ya devletin yoğun işleri arasında, yada siyasi çalkantılardan dolayı hapishanenin gam yüklü gün ve gecelerinde yazıldı.
Kanun Fi’t-Tıb: 1 milyon kelimelik 5 ciltli dev bir tıp ansiklopedisidir. Tıpla ilgili hemen her konuda yeterli bilgi vermiştir. Bu yüzden dünya tıp eğitimine asırlarca hâkim oldu. Kanun’daki tıbbî bilgilerin çoğu bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Batı’da "tıbbın İncil’i" diye şöhret bulan Kanun, Lâtin’ceye tercüme edilmiş ve kırka yakın baskısı yapılmıştır. Eser hakkında Sigrid Hunke şöyle demiştir: "İslâm tabâbetinin en meşhur eserleri bizzat Sultânî Kitap´la büyük âlimlerin kitapları, İbn-i Sînâ’nın Kanun´u önünde solarlar. Onun bu eseri Doğu ve Batı´da asırlar boyu tıp tarihinde benzerine rastlanmaz derecede muazzam tesir meydana getirdi" der. 12. asırda Lâtince´ye tercüme edilen Kânun, Galen´i devirdi, Râzî’yi tahtından indirdi. 17. asrın sonlarına kadar Monpiller ve Louvain üniversitelerinde okutulan mecbûrî ders kitabı oldu. Defalarca Batı dillerine çevrilen ve dünyada en çok okutulan tıp kitabıdır.
Eş-şifâ: İbn-i Sînâ’nın en büyük ve en sistemli eseridir. Mantık, fizik, metafizik, ilahiyat, ekonomi, siyaset ve mûsikîden bahseden 18 ciltlik muazzam bir eserdir.
Kanun: Bedenî ve ruhî hastalıkları tedavî ve şifa kitabıdır. Kanun da Şifa gibi asırlar boyu Batı´da ders kitabı olarak okutuldu.
El-Hidâye fi’l-Hikme: Metafizik, tabiî ilimler ve mantıktan bahseder. En çok şerhi yazılan eserlerdendir.
El-İşârât ve’t-Tembîhât: Tabipler pîrinin hayatının sonlarına doğru felsefî sisteminde yaptığı düzeltmelere yer verir.
SORULAR
1- İbni Sina'nın muhteşem ilminin kaynakları neler olabilir? Parçadan örneklerle açıklayınız
2- Hayal gücü bilimin gelişiminde etkili olabilir mi? Parçadan örneklerle açıklayınız
3- Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesine ya da gerilemesine katkısı ne derecede olabilir? Örnek vererek açıklayınız.
4- Bilimsel bilginin kaynakları neler olabilir? Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri nelerdir?



120 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba hocam ,
    Cevap-1) Muhtelif hocalardan fıkıh , kelâm ve matematik dersleri alması , Bilginlerden felsefe , matematik dersi alması , Çokça deney ve gözlem yapması , ısrarcı sabırlı ve çok çalışması . Bulunduğu ortam (kurulan kütüphanelerden ve kralın tedavisinden sonra kaldığı saray ) gelişmesinde ve ilminde katkıda bulunmuştur .
    Cevap-2) Evet hayal gücü bilimin gelişmesi için önemlidir . Parçadan alıntım ise hayalini kurduğu öğeye ulaşmak için sürekli çalışması uykusunda bile uğraş vermesi (Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. )
    Cevap-3) Bu soruya parçadan alıntılar yaparak cevap vermek istiyorum . (İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde ) bulunması , (Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam ) hazırlamaları , (İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmesi ) birde Saray kütüphanesinde müdür olup ordaki kitaplardan saraydaki olanaklardan yararlanması .
    Cevap-4) Deney ve Gözlem , Hayal gücü , Tümdengelim çıkarım yapmak , Uygulanabilir olması , Birikimdir . Disiplin oluşum evreleri ; sorunun çözülmesine ( sorunun algılanması ) , öngörülerin olup olmadığına (geçmişte ki birikim ) , deney ve gözlem ile uyumlu olmasıdır .

    - https://eksisozluk.com/bilimsel-bilginin-olusum-sureci--552776?nr=true&rf=bilimsel%20bilginin%20olusum%20sureci

    - http://www.dersimiz.com/ders_notlari/Bilgi-ve-Bilgi-Turleri-oku-21696.html

    - http://bilimselbilgi.nedir.com/

    - http://msgslfelsefe.blogcu.com/felsefeye-giris/8903640

    - https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Necati, genel anlamda yazdıklarının biraz yüzeysel olduğunu düşünüyorum ama özellikle 4.sorudaki disiplinlerin oluşum aşamaları hakkında düzeltme yapman gerekli bence derste de konuşmuştuk bu konuyu.

      Sil
    2. İlke merhaba , yorumun için teşekkür ederim dediğin gibi yüzeysel düşündüm ve 4. soruda sınıfta konuştuklarımız aklıma gelseydi yazardım teşekkürler :)

      Sil
    3. Merhaba Necati, 2. soruda ben de sana katılıyorum. Fakat pek açıklamada bulunmamışsın eklemelerde bulunayım. Evet hayal gücü bilimin gelişmesi için önemlidir. Çünkü bilginin yoğrulması ve düşünce süzgeçlerinden analiz edilmesi, pratiğe dönüşmesi gerekir. Hayal sayesinde merak ve düşüncelerimizdeki değişikliklere cevap verebiliriz.Yani önce hayal kurarız daha sonra deney ve gözlemlere yer veririz. Teşekkürler.

      Sil
    4. Yorumun için teşekkür ederim sevcan , bende eklemelerinden dolayı katılıyorum sana özellikle ' Çünkü bilginin yoğrulması ve düşünce süzgeçlerinden analiz edilmesi, pratiğe dönüşmesi gerekir. ' kısmını unutmuşum yorumun için tekrardan teşekkürler :)

      Sil
    5. Merhaba Necati genel olarak cevapların kısa olmus ve parçadan örnekler verip yorumunu katmamıssın dikkatimi cekti

      Sil
    6. Zeynep merhaba öncelikle yorumun için teşekkürler , cevaplarım kısa oldu farkındayım lakin 'parçadan örnekler verip yorumunu katmamıssın dikkatimi cekti' demişsin zaten 4 sorunun 3'ünde parçadan örnek istiyor o yüzden cevaplarım o yönde oldu teşekkürler :)

      Sil
    7. merhaba necati,1.soru eksik olmuş başka örnekler de verebilirisn hayal gücü gibi

      Sil
    8. Merhaba necati 3. Sonrunun cevabini birazda kendi cümllerinlede daha acik cevablarsan daha iyi olabilir.

      Sil
    9. Yorumun için teşekkürler ibrahim , meraklı olması , hayalgücü , tümdengelim çıkarım yapmasıda bunlara bağlıdır .

      Sil
    10. Sultan merhaba yorumun için teşekkürler , 3.soruda parçada ki örnekler daha rahat açıklayıcı olduğunu düşünmüştüm o yüzden o şekilde cevaplamak istedim .

      Sil
  3. Merhaba hocam.
    CEVAP1: İbn-i sina’nın ilmi tartışmasız muhteşemdir. O doğduğu andan itibaren merak etmiş araştırmış ve sorgulamıştır. Bir bilim insanının şeffaf dünya görüşü bu şekilde oluşur; çevresini merak eder, merak ettiklerini araştırır ve mantıklı cevaplar üretir.” Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm” İbn-i sina’nın kendi sözlerinden de anlayacağımız üzere muhteşem ilminin kaynakları; bilimsel araştırmaları(deneyin ve gözlemin önemini vurgulamıştır), yaratıcı hayal gücü, muhakeme yeteneği, ilham(uyandığı zaman çözemediği problemleri zihninde çözmüş olması), bütün bunların yanında muhteşem zekası ve tecrübeleridir diyebiliriz.
    CEVAP2: “uyandığım zaman çözemediğim bazı problemlerin çözülmüş olduğunu görürdüm”demesi İbn-i sina’nın bilgiye ulaşırken hayal gücünü de kullandığını gösterir. Ayrıca İbn-i sina’nın virüslerle ilgili şöyle bir yorumu vardır:”tüm hastalıkları yapan küçük kurtçuklardır, ancak maalesef ki elimizde onları görebilecek aletimiz yok” anlıyoruz ki İbn-i sina gözle göremediği o dönemlerde adı bile geçmeyen hastalık yapan virüslerin var olduğunu hem deneyimleri hem de hayal gücünün yardımıyla söyleyebilmiştir. Ancak daha önceki bilim insanlarında da konuştuğumuz gibi bilim insanlarının hayal gücü yaratıcı hayal gücüdür. Yani onlar hayal eder ve sonrasında bir ürün ortaya koyarlar, ortak noktaları ortaya çıkardıkları üründür bu sebeple bir bilim insanının hayal gücü bilime tabii ki katkı yapar.
    CEVAP3: bilim oluşup gelişirken çevresiyle izole olması imkansızdır. Bilim geçtiği süreçlerde içinde bulunduğu toplumdan, medeniyetten olumlu ve/veya olumsuz yönde etkilenir. Parçadan örnekler verecek olursak: “Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı.”, “…İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti… Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi.” Görüyoruz ki medeniyetler bilime destek olabildiği gibi köstek de olabiliyor. Öncelikle bulunduğu medeniyet coğrafi konumu sebebiyle avantajlıdır. Bunun yanında alıntı yaptığım paragraflardan da anlaşılacağı üzere toplumun bilime destek olması hükümdarların da hem maddi(kütüphaneler), hem de manevi olarak bilim insanlarını desteklemiş olması bilimin gelişmesine katkı sağlamıştır. Tam tersi yönde tarihte pek çok örneğini gördüğümüz gibi İbn-i sina’nın da ömrünün bir kısmı hapishanelerde geçmiştir, hatta ölümle cezalandıran bilim insanları bile vardır. Medeniyetin bilimin gelişimi veya gerilemesinde etkisi oldukça fazladır.
    CEVAP4: bilimsel bilgi bilimsel yöntemlerle elde edilen bilgidir. Bilimsel bilginin kaynakları akıl, bilimsel araştırma, tümevarım-tümdengelim, yaratıcı hayal gücü, tecrübeler, deneyler ve gözlemlerdir. Bilimsel bir disiplinin oluşması için oldukça uzun bir süreç gerekir. Çünkü öncelikle bir dünya görüşü oluşur, bu görüş çevreyi algılamakla merak etmekle araştırmakla ve sorgulamakla oluşmuştur. İkinci aşama bu bilgilerin gelenek haline gelmesidir daha sonra gelenek haline gelen bilgi birikiminin belli yöntemlerle sistemleştirilip düzenlenmesi gerekir. Bir bilgi birikiminin bilimsel disiplin olabilmesi için mutlaka yöntemi olmalıdır. Son aşama bu disipline isim verme aşamasıdır adı, konusu, yöntemi net olan bir disiplin bu şekilde oluşur. Fizik, kimya, tarih, matematik.. bildiğimiz tüm disiplinler bu süreçlerden geçmiştir.
    www.youtube.com/tababetinhükümdarı
    www.eba.gov.tr/e-kitap
    http://dergipark.ulakbim.gov.tr/makaleler
    www.wikipedia.org/ibnisina

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba İlke 4. soruda "yöntem olmalıdır" demişsin.Yöntem i biraz açablirmisin? iyi akşamlar

      Sil
    2. Merhaba gonca. Evet haklısın yöntemi daha net yazmalıydım. Bilimsel yöntem doğayla veya herhangi bir problemle ilgili bu hipotez belirlemekle başlayıp veri toplamak ve deney gözlem gibi yöntemlerle hipotezi test etmeye yönelik bir süreçtir. Tüm disiplinlerin bir yöntemi olmalıdır çünkü biriken bilgilerin sistemlestirilmesi için yöntem şarttır. Teşekkür ederim hatırlattığın için.

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. merhaba ilke 3.soruda coğrafi konumun avantajından bahsetmişsin . peki nedir bu avantaj için biraz daha açabilir misin ?

      Sil
    5. Merhaba pelin. Coğrafi konumu avantajlıdır dedim. Horasan rey isfahan o dönemin bilim baskentleriydi derste de sık sık gördüğümüz gibi belli medeniyetler belli dönemlerde inanılmaz ilerlemistir bunda saydığımız diger sebeplerin de etkisi vardır tabii ancak coğrafi konumun avantajı büyüktür çünkü konum kültürler arası iletişime izin vermiş ve bilimin ilerlemesi için ortam hazırlamıştır.

      Sil
    6. tesekkur ederim ilke simdi daha iyi anladigimi soyleyebilirim :)

      Sil
  4. merhaba hocam ;
    C-1 İbn i Sina nin sürekli bilgi öğrenme isteği , araştırma yapması, deney ve gözlem peşinde olması , zindanda bile okumaya-yazmaya devam etmesi ,bilginin peşinden koşması onun büyük bir bilim adamı olmasında büyük etkendir .İbn-i Sina’ nın muhteşem ilminin kaynağı olarak öncelikle muhtelif hocalardan almış olduğu dersler ve özellikle Natili adında ki hocasını gösterebiliriz . "Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. " İbn-i Sina’nın kurmuş olduğu bu cümleden ; hayal gücünün kendisine kaynaklık ettiğini söyleyebiliriz . deney ve gözlem yapması , kendisinden önce yaşamış olan bilim insanlarının yazmış olduğu kitaplar ve kendisiyle aynı döneme yaşamış olan bilim insanlarının yazmış olduğu kitaplar , saray kütüphanesi ilminin kaynağı olarak gösterilebilir.

    C-2 Evet olabilir. Fakat hayal gücünden kasıt ; hemen her gün her insanın kafasında hayalini kurduğu sıradan düşüncüler yığını değildir. ‘yaratıcı hayal gücü ‘ bilimin gelişmesine katkıda bulunabilir . Yaratıcılık ; olmayan bir şeyi hayal edebilme , bir şeyi herkesten farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneğidir . İnsan gerçeği önce hayallerinde sonra dış dünyada var etmektedir . Yani ; insanlar önce bir şeyin hayalini kurar fakat bu hayal gücü zekayla birleşince yaratıcı hayal gücüne dönüşür . Şöyle ki bilim insanlarını sıradan bir insandan ayıran önemli özelliklerden bir de yaratıcı hayal gücüdür. Herkesin gördüğü şeyi aynı görüp onunla ilgili farklı şeyler düşünebilmektedirler. . olaylara nesnelere farklı tarzda bakabilmektedirler .
    Parçadan hareket edecek olursak ; ‘ Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. ‘ Burada İbn- i Sina nın uykusunda bazı şeyleri hayal ederek problemleri çözdüğü anlaşılmaktadır .sonuç olarak o cümleden yaratıcı hayal gücünün bilime katkı sağladığını söyleyebiliriz.



    YanıtlaSil
  5. C-3 toplumun bilimin gelişimine-gerilemesine katkısı oldukça büyüktür.Eski zamanlara bakacak olursak Giordana Bruno , koperniğin güneş merkezli tezini savunduğu için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi tarafından yargılandı ve sapkın ilan edildi ve roma da diri diri yakılarak idam edildi. bu durum bilimin gelişimini kötü yönde etkiler . Şöyle ki bu olaydan sonra bilime merakı olan ya da bir bilimsel çalışma yapan bir birey bu olaydan sonra çalışmalarını yayınlamaktan korkacaktır çünkü kilise tarafından çeşitli nedenlerle çalışmasına bir kusur bulunursa (tanrı yı yok sayma vs.)öldürüleceğini bilir ve çalışmalarını yayınlayamaz. Kısacası o zamanlarda toplumun ileri gelenleri tarafından tehdit unsuru olarak yayılan ölüm korkusu bilimin gerilemesine neden olacaktır. Belki de çoğu insan o zamanlarda sırf öldürülebilirim diye kimseyle bilimsel çalışmalarından bahsetmemiştir ve belki bilime önemli derece ışık tutacak bir bilgi bulmasına rağmen ölüm korkusuyla çalışmaları da o dönemde hapsolup kalmıştır. Tabi ki toplum her zaman bilimin gerilemesine sebep olmaz . Bazı toplumlar bilim insanlarına imkanlar sunar ve çalışmalara yardımcı olur . Örneğin ; İbn-i Sina nın saray kütüphanesine girip araştırma yapmasına izin verilmesi bilimin ilerlemesine katkı sağlar . ( ayrıca laboratuvar kurulması, maddi destek sağlanması , gözlemevi vs. bilimin gelişmesini sağlayacaktır)


    C-4 Bilimsel bilginin kaynakları ; öncelikle akıldır. Bazı kişiler ise bilginin kaynağının akıl değil sezgi olduğunu iddia etmektedirler. Aklın veremeyeceği gerçek bilgiye ancak sezgiyle ulaşılabilir. Ayrıca bilimsel araştırma yöntemleri ,tecrübe , şüphe ,ilham , muhakeme de bilimsel bilginin kaynağı olabilir. Bunların yanı sıra dini kitapların da bilimsel bilgilere kaynaklık ettiğini söyleyebiliriz . bilimsel bir disiplinin oluşum evresini 4 aşamadan oluştuğunu söyleyebiliriz . Bunları şöyle sıralayabiliriz : Dünya görüşü aşaması , bilgi geleneği aşaması , yöntem aşaması ve adlandırma aşaması .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KAYNAKÇA
      http://nucleus.istanbul.edu.tr/~cfe/dorduncu/mak2/
      http://burcincokuysal.blogspot.com.tr/2010/11/bilimsel-hayal-gucu-ve-bilimsel-sesler.html
      http://www.inovasyonel.com/?Bid=958776
      http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/162/gurses-mavi.htm
      http://www.dmy.info/hayal-gucu-nedir/
      http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_8875.htm

      cevaplar uzun olduğu için parça parça göndermek zorunda kaldım hocam kusura bakmayın..

      Sil
    2. 4 ü derste konuşalım...

      Sil
  6. Merhaba hocam... Cevaplarım uzun olduğu için 2 parça halinde paylaşacağım.

    CEVAP(1): İbn-i Sina nın merak duygusu,araştırma isteği,sorgulaması,deney ve gözlemleri,sabırlılığı onun muhteşem ilminin kaynakları olabilir. Dünya görüşü tabii dünya görüşü ve şeffaf dünya görüşü olmak üzere iki türdür. Tabii dünya görüşünde cevap arama yokken şeffaf dünya görüşünde ise Hayatın amacı nedir ? vb. sorulara cevap arama vardır. Bilim insanında şeffaf dünya görüşü bu şekilde oluşur. Bilim insanları da sorgular,merak ederler ve araştırılar. İbn-i Sina'nın deney ve gözlemlerden faydalandım.'Geceleri okumak ve yazmakla meşgul oluyordum ' derken bu parağrafta İbni Sİna'nın muhteşem ilminin kaynağının yine araştırmadan,sorgulamadan,gözlemlerden olduğunu anlıyoruz. Ve tabiki onun muhteşem zekası,tecrübesi ve bilgi birikimi de bunların bir parçasıdır.

    CEVAP(2): Bilgi sınırlı,öğrenme sınırlı olabilir ancak hayal gücü her şeyi,tüm dünyayı kapsar. Hayal gücü bilimde büyük öneme sahiptir. Hep dediğimiz gibi bilim insanlarının yaratıcı hayal güçleri. Bilim insanları varsayımlarda bulunurlar ve varsayımlar yani bu bilgiler hayal gücüne dayalıdır. Peki sadece hayal gücüne dayalı demek ne kadar doğrudur ? Bu varsayımlar sadece hayal gücünün ürünü değil tabi ki belli birikimlere dayanır. Ortaya attığımız bu varsayımlara da deneylerle,gözlemlerle ispat ararız. Hepimiz hayal edebiliriz ancak bilim insanlarının farklı yaratıcı hayal güçleri onları bizden farklı kılar. Bir çok bilim insanı da hayal gücüyle ortaya çıkardığı bilgileri ustalık ve deneyimle bilimin gelişiminde etkili olarak kullanabilmiştir. (örn: Eintein,Darwin...)
    'Çok defa uyandığımda önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu gördüm' parçada geçen bu örnekte İbn-i Sina'nın hayal gücünü kullandığınıda göstermektedir. Ayrıca İbn-i Sina bilginin kaynağının sezgi olduğunu da söylüyor.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba senem 2. soruda parçadan örnek vermeyi unutmuşsun sanırım eklersen cevabın daha iyi anlaşılır.

      Sil
    2. Merhaba Emre. Son paragrafımı dikkatli okumalisin orda örnek vermiştim.

      Sil
  7. CEVAP(3): Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesi ve gerilemesi üzerinde ki etkisi oldukça büyük öneme sahiptir. Medeniyet i kısaca açıklayacak olursak : Geçmişten veya toplumun meydana getirdiği ve bireyin yarattığı ürün ve birikimler toplamından ibarettir. Medeniyet ve kültürü bireyler değil,toplum oluşturur. İbn-i Sina da toplumun bir eseridir.Bir medeniyeti ve kültürü toplumun oluşturması her açıdan çok önemlidir. Çoğu bilim insanları dönemlerindeki çıkacak bazı sorunlardan,toplumun tepkilerinden ve tartışmalarından dolayı bilgilerini çok uzun süre yayınlayamıyor. Ve bu sebepler bilimin gelişmesine olanak sağlamamaktadır. Bilim insanları bilimin gelişimi için medeniyete ihtiyaç duyar.(örn:desteklenmek,maddi destek sağlanılması vb. ) Ancak toplum-kültür ve medeniyet bahsettiğimiz gibi bilimi çok ileriye de taşıyabilir. Örneğin İbn-i Sina 'nın Belh,Hamedan,Horasan ve İsfahan da ki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmesi,sarayda ki olanaklardan yararlanması,desteklenmesi onun kendisine daha çok geliştirmesine imkan vermiştir.

    CEVAP(4): Bilgi; öğrenme,araştırma,gözlem yoluyla elde edilen kaynakken bilimsel bilgi; bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilgi bir başlıktır ve bilimsel bilgi bilginin türlerine girmektedir. Bilimsel bilginin kaynakları muhakeme,bilimsel araştırma tümevarım ve tümdegelimdir.
    Bilim disiplinin de belli bir süreç vardır. Örneğim : Fen eğitimi bir disiplindir. Çünkü belli süreçlerden geçmektedir. Bilimsel bir disiplinin oluşum evrelerinde ise belli süreçler vardır. *dünya görüşü *gelenek *yöntem *adlandırmadır. İlk olarak bir dünya görüşü vardır. Sonra bilgiler gelenek haline geliyor ve belli yöntemlerle sistemleştirilip düzenleniyor. En son ise bu disipline ad verilmektedir.

    KAYNAKÇA :
    http://gelisenbeyin.net/ibni-sina.html
    http://www.evrimagaci.org/fotograf/57/7754
    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/biliminsanlari/caginiasanlar/S-132- http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/biliminsanlari/caginiasanlar/S-163-11.pdf32.pdf

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar,
    C1. meraklı, keşfetmeye , araştırmaya açık bir insan oluşu. Böyle olması ve çok iyi ilim sahibi insanlarla karşılaşması..belki de iyi bi eğitim almasaydı geleceğine ket vurulurdu yani hocaları da olabilir.
    C2. Bilimin gelişmesinde en büyük etkenlerden biridir hayal. Çünkü hayal gücü başarıyı çağrıştırıcı bir güce sahiptir. Ki İbni Sina da da öyle olmuştur parçada söylediği ‘ Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.’ bunu gösteriyor zaten.

    C3. Toplumsal değerler. Bilimsel kültürün bir ülkede oluşması ve gelişmesi için önce bilimin gelişmesi gerekir. Bilimin gelişebilmesi, her şeyden önce o toplumda bilime verilen değere, bilimsel etkinliklerin önemsenmesine bağlıdır. Bunun için de öncelikle bilimin ne olduğunun ne olmadığının iyi algılanması gerekir. 17. yy’a kadar neredeyse din ile bilim eş anlamlı kullanılmış, din dışında bir bilim düşünülmemiştir. Bilimin dinin etkisinden kurtarılması ve “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” özdeyişiyle bilimin, birey ve toplum için en yansız yol gösterici olduğu bilincine ulaşılması kolay olmamıştır. Bunun için bilimin ana dayanağı olan aklın, imanın emrinden çıkmasını ve akılcılık (rasyonalizm), olguculuk (pozitivizm) gibi akımların güçlenip toplumsal değerler kazanmasını beklemek gerekmiştir. Bu nedenle bilimin her toplumda her zaman çok önem verilen, övgüye değer görülen bir uğraş sayıldığı kolay kolay söylenemez. İslam toplumlarında ve geri kalmış ülkelerde bunun örneklerini fazlasıyla görüyoruz.
    C4. Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilimsel yöntem akıl, deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgiobjektif, sistemli, tutarlı ve eleştriye açık bilgidir.
    Bilim, büyük bir entelektüel maceradır. Bilim yapmak için, gözlemler neticesi elde edilen delillere dayalı, sıkı bir disiplin ile şekillenmiş canlı ve yaratıcı bir hayal gücü gerekir. Doğaya bilim yoluyla meydan okuyabilecek kadar gelişmiş her medeniyette, bilim en iyi beyinleri kendisine çekmiştir. Çünkü bilim, her ne kadar gerekli olsa da, gerçekleri basit olarak bir araya getirmek değildir; bilim, bu gerçekler arasında kurulan mantık ilişkilerinden meydana gelen ve bir varsayım veya bir teori ortaya koymaya imkân veren bir sistemidir. Bu teori, formüllendirilmiş olduğu dönemin gelen bakış açısıyla yoğrulmuştur. Teori, mantıklı düşünmeye alışkın beyinleri cezbedecek kadar sağlam, ileride ortaya çıkacak deliller ışında gelişme ve düzeltmelere yer verecek kadar da açık olmalıdır. Böyle bir teori, bazen paradigma olarak da adlandırılır ve görüleceği gibi, zaman zaman birçok sebepten dolayı değişecektir. Eğer bu değişmeler, gittikçe daha karmaşık tecrübeler tarafından meydana getiriliyorsa; bilim, büyüyen ve genişleyen bir bilgi topluluğu haline gelir; fakat bu değişimler dini, felsefi, sosyal ve ekonomik sebepler meydana getiriyorsa, bilim tarihi, genel tarihin bütün dalgalanmalarıyla ilgilenmek zorunda kalır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi
    http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/25.php

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba Suzan.1. soruda biraz daha açarsak İbni Sina'nın muhteşem ilminin kaynakları neler olabilirdi? iyi akşamlar.

      Sil
    2. Merhaba Suzan, 1. soruyu parçadan örnekler vererek açıklarsan daha anlaşılır olacağını düşünüyorum.Teşekkürler.

      Sil
    3. Merhaba suzan 1. Soru için sana katılıyorum ancak eksik olduğunu düşünüyorum.Bilgi kaynaklarını sadece aldığı eğitimden kaynaklandığını söylemişsin bunu parçadan örneklerle açıklarsan daha iyi olacağını düşünüyorum.teşekkürler

      Sil
    4. Suzan merhaba ; 2 . soruda 'hayal gücü' yerine 'yaratıcı hayal gücü' başarıyı çağrıştırıcı güce sahiptir desek daha doğru olmaz mı ?

      Sil
    5. Merhaba Suzan. 1. Soru için sadece o bahsettiğin özellikler mi ibni sina nın muhteşem ilminin kaynağıdır?

      Sil
    6. merhabalar arkadaşlar. İbni Sina nın küçük yaşta merak ve yaratıcı hayal gücü ilminin en büyük kaynağıdır. bili kaynağı sadece eğitim değil olan merak ve arayışı hocaları sayesinde ulaşmak istediği sonuçlarına ulaşmıştır.o dönem de çok iyi ilim sahibi hocalarla tanışaması da en büyük şansıdır bence parçada verildiği gibi o dönemde Buhara ya gelen Natili adlı hoca gibi. teşekkürler

      Sil
    7. Mrb Suzan ibn-i sinanın ilminin kaynağı yalnızca aldığı eğitim mi ?

      Sil
    8. İyi akşamlar Suzan 4.soruda bilimsel disiplinin aşamalarından bahsedersen daha iyi olacağını düşünüyorum.

      Sil
    9. Merhaba Suzan
      4. Soruda bilimsel disiplinin olsusum evrelerini yazmamışsın bunlarıda açıklarsan daha iyi olur

      Sil
    10. Merhaba suzan genel olarak yazdıklarının açıklayıcı oldugunu düşünmüyorum

      Sil
    11. Merhaba suzan 2. Sorunun cevabinda hayal gücü basariyi cagristirici ifadesini kullanmissin bence bilgileri cagristirici olmasi daha dogru bi ifade olabilir cünkü hayal gücü direkt başariya yöneltmiyor önce bilgiler üzerine işliyor

      Sil
  9. c-1 - Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. Öncelikle bu kütüphanelerden bilgileri almış ve kendi şemasını oluşturmuştur.
    -Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti.Diğer bilim insanlarından yararlanmıştır.
    -Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.Hayal gücü diyebiliriz,çünkü insan onun çözümüne ulaşmaya çalışmış fakat bulamamış,sürekli düşündüğünden rüyasına girmiş ve bulmuştur.
    - Halbuki bu ilimlerin yalnız bir tanesi bile insan ömrünü dolduracak mahiyettedir. Ünlü bilgin anlamakta zorlandığı metafizik konularda kendisine yardımcı olması için Yüce Allah’a (cc) dua ederdi. Karşılaştığı bir güçlüğü yendiği zaman da Mevlâ´ya şükrünü ifade etmek üzere secdelere kapanıyor, namaz kılıyor ve sadakalar dağıtıyordu.İnanç etkili olabilir.
    c-2 Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.Hayal gücü etkilidir.Her insanın şeması farklı olduğundan hayal gücü farklıdır o yüzden aynı olaylar farklı yorumlanabilir.Hayal gücü olduğu gibi bunu sadece hayal etmek değil de yaratıcı bir zeka olması da gerekmektedir.
    c-3 Toplum,kültür ve medeniyet üçlüsü o toplumda yaşayan insanların düşünce yapısını temsil eder bu düşünce yapısı da o toplumun bilime verdiği önemle doğru orantılıdır.Yani toplum bilime,bilimin gelişmesine,bilimin ilerlemesine ne derece katkıda bulunursa o derece bilimi geliştirir.Eğer toplum bilime,yeni bilgilere önem vermez veya bunları savunmaz red ederse,cezalandırırsa, o toplumdaki bireylerde yeni bilgi ile uğraşacağına kendi canıyla uğraşır.
    c-4 İnsanın çevresinde olup biteni izlemesi ve neden-sonuç ilişkisi çıkarması bir bilgi kaynağıdır.Dünyanın dönmesi-gün-ay gibi izlenimler
    Bilimsel bilginin kaynağı akıldır.Ayrıca nesneler, deney,gözlem,araştırmalar,teoriler,hayal gücü bilimsel bilginin oluşmasını sağlar.Bilim adamları deneyler veya gözlemleri ile bilimsel bilgiyi oluşturur.


    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi
    http://www.turkcebilgi.com/bilimsel_bilgi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba İbrahim 4.soru da bilim disiplini hakkında bilgi vermemişsin... Bilim disiplinin belli bir süreç olduğu ve aşamaları vardır. Bunu biraz detaylandırabilir misin ?

      Sil
    2. merhaba sinem bir bilimsel disiplin 4 evreden oluşur.Bunlar.
      dünya görüşü ,gelenek ,yöntem ,adlandırma dır.

      Sil
  10. Cevap 1:İbn-i sina’nın ilminin kaynağı şüphesiz ki ilk olarak muhteşem zekasıdır. ‘’Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm’’Bu parçadan da anlaşılacağı üzere ibn-i sina’nın deney ve gözlemler yaparak araştırmalarda bulunması onun ilmine kaynaklık etmiştir. Ve tabi ki ilminin kaynağı olarak o dönemde bulunan hocalarından almış olduğu dersleri,saray kütüphanesinde bulunması ve kendisinden önce yaşamış olan bilim insanlarının kaynakları ibn-i sina’nın ilmine büyük katkı sağlamıştır.
    Cevap2: Hayal gücü bilimin gelişmesinde önemlidir. Hayalgücü, bilmediklerimizle ilgili fikirler yürütme işidir diyebiliriz.İbni sina ”tüm hastalıkları yapan küçük kurtçuklardır, ancak maalesef ki elimizde onları görebilecek aletimiz yok”diyerek o dönemlerde adını dahi bilmediği virüslerin var olduğunu bilgileri ve hayal gücü sayesinde söyleyebilmiştir.Hepimiz hayal ederiz,hayal gücümüzü kullanarak düşünebiliriz fakat bilim insanlarının farkı onların hayal gücünün yaratıcı hayal gücü olmasıdır.Bilim insanları sıklıkla varsayımlarda bulunurlar bu varsayımlar ve hayal gücüne dayalı atılımlar cahil bir şekilde yapılmaz,eğitimli varsayım ve tahminlerden oluşur. “uyandığım zaman çözemediğim bazı problemlerin çözülmüş olduğunu görürdüm”demesi İbn-i sina’nın bilgiye ulaşırken hayal gücünü de kullandığını gösterir. "Hayalgücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar."
    Cevap3:Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesi açısından avantajları olduğu kadar dezavantajları’da olabilir.Bilim içinde bulunduğu toplumun kültüründen,medeniyetinden etkilenir. ‘’ Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı…İbn-i Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti…’’parçanın bu kısmında hükümdarların ibn-i sina’ya ortam oluşturması, kütüphanedeki kaynaklardan yararlanabilmesini sağlamaları şeklinde toplumun bilime olumlu açıdan kaynak sağladığını söyleyebiliriz. Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi.”en verimli olduğu dönemlerini hapishanede geçirmiş olması da dezavantajları arasında yer almaktadır.İbn-i sinanın haricinde birçok bilim insanı ise ölüm ile cezalandırılmıştır.Bu derece önemli buluşları olduğu halde ölümle cezalandırılmaları sonradan gelen bilim insanlarını da korkutup, bilimsel çalışmalarını sunmalarına engel olabilir ve bu şekilde bilimin gelişmesi engellenmiş olur.
    Cevap4: Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilimsel bilginin kaynakları; akıl, deney,hayal gücü,araştırma-sorgulama ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır.Bilim disiplininin oluşması için belli aşamalardan geçmesi lazım.Bunlar;dünya görüşü aşaması,bilgi geleneği aşaması,yöntem aşaması ve son olarakta adlandırma aşamasıdır.
    Kaynaklar;
    http://www.evrimagaci.org/fotograf/57/7754
    http://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/dil_kultur_arasindaki_iliski/kultur_ile_medeniyet_arasindaki_iliski_kultur_medeniyet_iliskisi.asp
    http://dergipark.ulakbim.gov.tr/makaleler
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilg
    İyi akşamlar hocam kolay gelsin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba emine, 2. sorunun cevabı için bilmediklerimizle ilgili fikir yürütme işi demişsin ama bence hayal gücü, bilinçaltı düşüncelerimizin tezahürü olabilir.

      Sil
    2. Merhaba emine ben de Derya ile ayni fikirdeyim tamamen bilmedigi şeylerle ilgili fikir yürütmek olarak algılamamız doğru olmaz. Bir problemi çözmek için İbni sina çok fazla araştırmıştır ve o konuyla ilgili fazlasıyla bilgilidir , bu sebeple bilmedigi birşeyle ilgili fikir yürütmek cümlesi çok uygun olmaz diye düşünüyorum.

      Sil
    3. Merhaba emine 2.soruda eksikliklerinin olduğunu düşünüyorum hayal gücü bilgiden daha önemli demissin bu cümleyi biraz acıklayabilirmisn?

      Sil
    4. Merhaba emine 2.soruda eksikliklerinin olduğunu düşünüyorum hayal gücü bilgiden daha önemli demissin bu cümleyi biraz acıklayabilirmisn?

      Sil
  11. Cevap-1Öncelikle azmi, merakı, kararlılığı ve araştırmacılığı öncü olmuştur.Tabiki farklı yönden değerlendirecek olursak bu soruyu babasının sağladığı imkanlar, yaşadığı toplumdaki sosyal-ekonomik konumu da etkili olmuştur.Metinden örnek verirsek mesela Dellâl kitabı alması için ısrar etmişti, yine burada da onun desteğini görmüştür.Tüm bunlara genel baktığımızda bu çalışmaları yaparken her bulduğu bilgide inancı doğrultusunda şükür ediyor.İnancının kuvveti de yine onu ilim için teşvik eden bir unsurdur.
    Cevap-2Evet olur.Çünkü zaten önce hayal gücü ile başlar ve daha sonra çalışmalarla deney ve gözlemlerle bu desteklenerek bilim oluşur. “Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm..” Bu cümleden anlaşılacağı gibi hayal gücüyle bazı şeyleri halletmeye başlamış , daha sonra deneyler ve gözlemlere önem vererek desteklemiştir.
    Cevap-3Toplumun yapısı, inancı çok önemlidir.Çünkü ihtiyaçlar topluma göre oluşur en başta.Bulunan yeniliklerin kabul görülmesi de toplum tarafından olur. Eğer toplumun inancına ters düşecek bir şeyi savunursa (tarihte bir çok örneği olduğu gibi) asmak, yakmak, hapise atmak, öldürmek isteyebilirler.
    Cevap4-Blimsel bilginin kaynağı toplumun ihtiyacı, merak duygusu, inanç,gözlemler,deneyler,ilgi… olabilir.bilimsel disiplinin oluşması için ise öncelikle bir ihtiyaç, merak yada soru olmalı.Daha sonra bunun doğrultusunda bir hayal gücü gelmeli, bazı şeyler netleşirken araştırmalar deneyler gözlemler yapılmalı.Teori kadar pratiğin de önemi büyüktür bilimde.Birçok bilgileri doğrulayıcı-sınayıcı test yapılıp emin olunduktan sonra bilimsel bilgi sunulmalı.Aynı zaman da çalışmaların sistemleştirilmesi ve bir yöntem dahilinde yapılması gerekir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba gonca 3. soruda genelde dini inançlar üzerinden gitmişsin bence biraz eksik olmuş. örneklerini çoğaltırsan cevabın daha anlaşılır olacaktır.

      Sil
    2. Merhaba gonca 3. Cevapta daha çok dini inanış üzerinde durmuşsun ancak bilim üzerinde dini inanç dışında farklı sosyo-kültürel yapılarında etkili olduğunu düşünüyorum.teşekkürler

      Sil
    3. Merhaba gonca. 4. Soru da eksiklerin olduğunu düşünüyorum. Bilim disiplinin aşamalarından bahsetmemişsin.

      Sil
    4. Merhaba Gonca 3. Soruda parçadan örnekler verip açıklarsan daha açıklayıcı olur

      Sil
    5. Merhaba Gonca bende arkadaşlarımla 3. Soru ile ilgili aynı düşüncedeyim örnekler vererek açıklar mısın.?

      Sil
    6. merhaba arkadaşlar yorumlarınız için teşekkür ederim genelde 3. soru için yazmışsınız biraz daha açarsak bu gün derste de konuştuğumuz gibi araştırmalar toplumun ihtiyacına yönelik olur.Bilimin gelişmesi ise mesela padişah kendi işine yarayacak şeyler üreten bilim adamını savunur ama diğer yandan medeniyetin kabul etmediği bir görüşü savunan bilim insanını kabul etmedikleri için büyücülük, cadılık olarak görüp yakmak yada öldürmek isteyebilirler.teşekkürler

      Sil
  12. http://medeniyet.edu.tr/bilim_tarihi.html
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina
    http://haberustam.com/bilginin-kaynagi-nedir-akimlari-ve-ozellikleri/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mrb gonca 3. soruda toplumun bilimin gelişmesini yada gerilemesine etkisi olan parçadan bir örnek veririmisin ?

      Sil
    2. Merhaba Gonca, 3. soruda toplumun bilimin gelişimine etkisini eksik yazdığını düşünüyorum ve eklemelerde bulunmak istiyorum. Bireylerin istek ve beklentilerindeki değişim, bilgi birikiminin artması, topluluklardaki kişi ve grupların yenilikleri, ortamların hazırlanması bilimin gelişimine katkı sağlamıştır. Teşekkürler.

      Sil
    3. Merhaba gonca
      4. Soruda bilim disiplininin oluşum süreçlerinden bahsetmemissin bunlarıda eklersen daha iyi olcağını düşünüyorum

      Sil
    4. Merhaba Gonca bilimin gelişmesi sadece hayal gücü ile mi başlar?

      Sil
  13. Merhaba Sinan Hocam

    1) İbni Sina'nın muhteşem ilminin kaynağı başta bilime olan sevgisi ve onu herşeyden üstün tutması öyle ki yaşadığı tüm zorluklara rağmen ilmin peşinin bırakmamıştır. Bu da İbni Sina'yı merak etmeye, araştırmaya, gözlem yapmaya itmiştir. Öğrenme iseği öncelikle kişinin kendisine bağlıdır. Bunun dışında tabiki tahsili, Nâtilî adında ki bilginden felsefe ve matematik öğrenmesi, Yunanca - Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yapması, Belh - Hamedan - Horasan - Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı.. Bunların her biri İbni Sina'nın sürekli ilerlemesinde yardımcı olmuş unsurlardır.

    2) Hayal gücünün bilimin gelişmesinde önemli bir yeri olduğu kanısındayım. Fakat hayal gücü derken ''yaratıcı'' hayal gücünden söz edildiği unutullmamalı. Bilimde açıklamalar “üretilir” ve bu da bilim insanlarının yaratıcılığını gerektirir. Bilimin bu özelliği bilimde tahmin ve teorik kabullerin önemi ile birlikte, atom, kara delikler, tür gibi gerçekliğin birebir kopyası olmaktan ziyade işlevsel olan teorik modellerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. ''Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.'' diyen İbni Sina yaratıcı hayal gücünün uykusunda dahi iş başında olduğunu bizlere ifade etmiştir.

    3) Öncelikle toplumların gelişmesinde tek bir insanın dahi çok önemli etkileri olabilmektedir. İbni Sina da buna çok iyi bir örnektir. O halde bu sorunun cevabı için İbni Sina'nın hayatından örnekler vererek gideceğim.
    - İbni Sina yaşadığı medeniyette bir çok imkana sahipti gerek aldığı dersle gerek kullandığı kütüphaneler... Bir de bunların üstüne Buhârâ hükümdarı Mansur´u tedâvi edince, hükümdar onu saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin etmiş. Görüldüğü üzere İbni Sina bu şartlar altında tabiki çok iyi işler başarmıştır ve bu kendi toplumunu, medeniyetini ileri taşımıştır.
    - Aynı zamanda İbni Sina askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. Hayatının belkide en önemli yıllarını kaçarak, saklanarak geçiren İbni Sina bu şartlara mahkum edilmeseydi toplumu için çok daha önemli işler başarabilirdi. Tabiki bu bir varsayım çünkü İbni Sina çalışmalarına her şartta zaten devam etmişti. Ama tarihte bilim ile ilgilenen bir çok insanın büyücü ve şeytan olarak tanımlandığını ve bu medeniyetlerde bilimin adeta önünün kapatıldığını hatta bilim ile ilgilenenlerin idam edildiğini biliyoruz o halde evet medeniyetler bilimin gerilemesinde de rol oynayabilir.

    4) Bilimsel bilginin kaynağı: Bilimsel yöntem akıl, deney ve gözlemer, tecrübeler, araştırmalar, merak, yaratıcılık gibi unsurlardır.
    Bilimsel bir disiplinin oluşması çevreyi anlamlandırma çabası ile başlamıştır yani bir ''dünya görüşü'' ardından bilgiler ''gelenek'' haline gelir. Belli ''yöntemler'' ile sistemli bir şekilde düzenlenir ve sonra olarak ''adlandırılır''. Fizik, kimya, biyoloji, matematik, psikoloji bu disiplinlere birer örnektir.

    KAYNAKÇA:
    Dr. Serhat İrez. Bilim ve Bilimin Doğası. Marmara Üniversitesi
    http://www.evrimagaci.org/fotograf/57/7754
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina

    YanıtlaSil
  14. Merhaba Hocam
    C1) İbni Sina 10 yaşında Kur’ân’ın hıfzını bitirip daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okumasıyla kendi bilgi hazinesinin temelleri atmıştır. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir zâttan felsefe ve matematik öğrenmesiyle bilgi haznesini daha da genişletmiştir. Bu arada tıp da öğrenip, nazarî bilgilerini hastalar üzerinde incelemelerle tamamlıyormuş.Bu da bilgilerini teoriden pratiğe dökebildiğini işaret eder.Deney ve gözlemlerden faydalanması onun bilim insanı kimliğini de göz önüne serer.
    C2) ‘’Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. ‘’ sözünü asırlar önce söyleyen İbni Sina’yı onu daha sonra metafizikle uğraşmasına sebep olmuştur.Daha sonra edindiği Fârâbî’nin bir türlü çözemediği metafizikle ilgili kitabını alarak metafiziği tamamen kavramış olup ilmin çoğu derinliklerine vakıf olmuştur.Hayal gücünün bilimin gelişmesine etkisi olduğunu düşünüyorum.Kendi dünyamızda kurduğumuz hayallerimiz bir nevi önceden yapacaklarımızın taslak hali gibidir.Hayallerimiz bilinçaltımızda olduğu için rüyalarımızda onu görmek mümkündür ki İbni Sina’nın yaşadığı da budur.
    C3) İbni Sina Buhârâ hükümdarı Mansur askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. Bundan kaçmak istediyse de en sonunda hapse atıldı. Aylar süren hapis hayatında en meşhur eserleri Kanun fi’t-Tıb’bın birinci cildiyle, "El-Hidâye fi’l-Hikme"sini yazdı.Yani hapis hayatı çalışmalarına engel olmamıştır fakat aksi bi durum da olabilirdi.Bilimsel çalışmaları sekteye uğratacak hatta bilimsel gelişmelerin ilerlemesine darbe vuracak bu kör zihniyetler, toplumun ve bu toplumun oluşturduğu bu kültürün birer parçasıdır.Bu yüzden elbette ki gerilemesine katkısı olacaktır.
    Batıda Avicenna olarak tanınan İbn-i Sînâ’nın kitapları 8 asır boyunca batı üniversitelerinde ders kitabı olarak okutuldu.Bir medeniyeti etkileyen bu bilimsel gelişmeler, daha sonraki medeniyetlerin bilimsel gelişmeleri için bir ön hazırlık niteliği taşımaktadır.Ki burada 8 asır gibi uzun bi dönemi etkileyen bir bilimsel gelişmenin etkisinde olan yeni medeniyetlerden bahsediyoruz.Yani evet bir medeniyetin bilimsel gelişmesine katkısı önemli derecede olmaktadır.
    Hasta Buhârâ hükümdarı Mansur´u tedâvi edince, hükümdar tarafından saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin edilen İbni Sina orada değerli kitaplardan faydalanmıştır.Böylelikle ilimde, tecrübede zirveleri tutmuştur.Bu da bir toplumun bilimin gelişmesine olan katkısını gösterir niteliktedir.
    C4)Bilimsel bilig nitel ve nicel gözlemler veya akıl yürütme yolu ile elde edilen bilgidir.Bilimsel bilgi elde edilirken akıl, gözlem, deneylerden faydalanılır.Bilimsel bilgi objektif, tutarlı, sistemli ve eleştiriye açık olması gerektiğinden bilim insanı nesneye ‘’bilmek için bilmek’’ amacı ile yönelir.Bu da bilimsel bilgiyi konu ve yöntemleri bakımından yöntemlere ayırır.Tümevarım ve Tümdengelim yöntemleri kullanılarak bu süreçlerden geçen bilimsel bilgi bazı disiplinleri beraberinde doğurur.Bunlar matematik-mantık,fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, jeoloji, jeofizik, astronomi, psikoloji, sosyoloji, felsefe, tarih, hukuk, iktisat, eğitim bilimleri vb.dir.
    Kaynakça: Araştırma ve Proje Çalışmalarına Giriş Prof. Dr. Salih ÇEPNİ
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina

    YanıtlaSil
  15. Merhaba hocam
    1)Üstün zekâya sahip olan İbn sina çocukluğundan itibaren gerek zamanın ünlü âlimlerinden ve babasından ilim dersi almıştır. Ayrıca ilmini arttırmak için kendinden önceki bilim adamlarının kitaplarını okumuş ve kendisini geliştirmiştir. Hayal gücünü de kullanan ibn-i sina hapse atıldığı halde vazgeçmemiş çalışmalarına devam etmiştir.Yaşadığı yer ve almış olduğu eğitim ilmine kaynaklık etmiştir. Bunu da şöyle ifade etmiştir. ‘ metafizikle uğraşmaya başladım. Bu konuda Aristo’nun kitabını belki kırk defa okudum ama anlamadım; ümitsizliğe düştüm. Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım.’
    2)Bilimin gelişmesinde hayal gücü çok önemlidir. İnsan gerçeği önce hayallerinde sonra dış dünyada var etmektedir. Bu konuda Albert Einstein şöyle demiştir:’Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.Çünkü bilgi sınırlıyken hayal gücü tüm dünyayı kapsar…’Yaratıcı hayal gücünü kullanan bilim adamları hayal ettiklerini uygulamaya döküp yeni buluşlar yapmışlardır.Bu buluşlarını teoriye dökmek için gözlemler yapmışlar deney ve teorilerle bunu ispatlamışlardır. İbni-i Sina da yaratıcı hayal gücünü kullanmış ve bazen çözemediği şeylere bu şekilde çözüm bulmuştur kendiside bunu şöyle ifade ediyor; Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.
    3)Bilim bir sosyo-kültürel çevrede yapıldığı için, bilim insanını sosyo-kültürel çevre ,belli ölçüde,bilimin nasıl ve ne şekilde yapılacağını etkiler. Bazı bilim insanının yetiştikleri çevre ve aldıkları eğitim onların evreni ve içindekileri nasıl algıladıklarını etkilemekte ve bilim bulgularını yorumlamada büyük ölçüde aldıkları eğitimin etkisinde kalmaktadırlar. ‘’Tahsil çağına geldiğinde birçok bilim dalında bilgi sahibi olmuş, edebiyat ilimlerini iyice kavramıştı. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim.’’ (İbn-i Sinanın aldığı muhteşem eğitim)
    İslam medeniyetinin altın çağında çalışmalarını yaptığı da parçada ifade edilmektedir. Buda İbn-i sinanın biliminin gelişmesine katkı yapmıştır.
    Medeniyetin bilimi ilerlettiği gibi geriletebilme veya bazı durumlarda durumlar da durdurabilme ihtimalide vardır. Bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar o dönemin siyasi veya dini değerlerine uymadığı zaman öldürülen bilim adamları da bulunmakta buda bilimi geriletmektedir.
    4)Bilimsel bilgi; bilimsel yöntemlerle elde edilin bilgilerdir. Bilimsel bilginin kaynağı dil,mantık,deney ve gözlemlerdir.Bilimsel yöntem ise akıl deney ve gözleme dayalıdır.Bilgi ihtiyaç ve meraktan ortaya çıkar.Bilimsel bilgi ise ortaya çıkan bu bilginin deney ve gözlemlerle sistemli hale gelmesidir.Bulunan bir bilimsel bilgi başka yerde başka insanlar tarafından da sınanması gerekir.Aksi takdirde bilimselliğini yitirir.Bilimsel disiplin ;dünya görüşü aşaması ,bilgi geleneği aşaması,yöntem aşaması ve adlandırma aşamasından oluşur.
    Kaynaklar
    nucleus.istanbul.edu.tr
    www.dmy.info
    www.eba.gov.tr
    www.wikipedia.org
    blog.milliyet.com.tr
    sifahane.org
    dergipark.ulakbim.gov.tr
    www.sizinti.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba rukiye 4.soruda dilin bilimsel bilgiye bir kaynak oldugunu ifade etmissin bunun nasil oldugunu aciklarmisin

      Sil
  16. Merhaba hocam,
    1)İbni sinanın muhteşem ilminin en büyük kaynağı başta şüphesiz onun zekası ,yaratıcılığı ve araştırmacı olmasıdır. Bunun yanı sıra babasıyla birlikte buharaya gitmesi oradaki muhtelif hocalardan dersler alması,deney ve gözlemlerden faydalanmasıdır.İbni sina çalışmalarında deney ve gözlemlere önem verirdi.''kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleride kitap okumak ve yazmakla meşgul olurdum ''diyen ibni sina daha sonra metafizikle ugraşmaya başlamış.Bu konuda Aristonun bilgilerinden yararlanmak istemiş fakat kitabı kırk defa okumasına rağmen anlamamış daha sonra farabinin kitabını alarak o güne kadar anlamadığı Metafiziği tamamen kavramıstir.hapis yattıgında bile araştırmalarını ,çalışmalarını devam ettirmiş orada en meşhur eserleri kanun fit-tıbbın birinci cildiyle el -Hidaye fil hikmeyi yazmıştır.
    2)evet etkilidir.fakat bilim insanlarının hayal gücü normal insanların kurdugu gibi bir hayal değil, yaratıcılık türüdür."çok defa uyandığımda ,önceden halledemedigim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. "demesi ibni sinanın bir problemin çözümüne ulaşırken hayal gücünden yararlandığını gösterir.
    3)toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişimine katkısında büyük rol oynayabilir. Bilimin gelişmesini destekler ve buna ortam oluşturabilir."Horasan ve orta asyadaki samanı hanedanı ve batı İran ile Irak topraklarındaki büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun ortam hazırlamışlardır.bu ortamda kur-an ve hadis çalışmaları çok ilerlemişti. 'Medeniyetin Gözlemevi ,kütüphane yapmış olmasİda bilimin ilerlemesini sağlar. 'İbni sina ,belh, hameda ,rey ve isfahandaki muhteşem kütüphanelerde yararlanma olanağı elde etmiştir.fakat ibni sina nın askeri icraatını tenkit ettiği için hapsedilmesi,evinin yagmalanması ve öldürülmek istenmesı,bunun yanısıra farklı medeniyetlerde yaşamış birçok bilim insanının öldürülmesi bilimin durmasına veya gerilemesine yol açabilir.
    4)bilimsel bilgi ,bilimsel yöntemlerle elde edilen bilgidir.bilimsel yöntemler akıl ,deney ve gözleme dayalıdır.bilim disiplininin oluşması için gereken süreç 4 aşamada olusmaktadır.bilgiye yönlendirici bir dünya görüşünün oluşması, bilgi aşaması,yöntem aşaması ve en sonunda adlandırma aşamasından olusmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba emine 2. sorunun cevabında verdiğin örneği destekleyici nitelikte açıklama yapmanda fayda var :)

      Sil
    2. Nucleus.istanbul.edu.tr>dorduncu>mak2
      https:// tr.m..wikipeDia. org>wiki>bilimselbilgi
      https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina


      Sil
    3. Merhaba derya
      Uykuda çözemedigi problemleri çözmüş olması tabi onun daha onceki araştırmalarına ve yaptığı deneylere de dayanır .bilim insanlarının hayal gücü normal insanların kurdugu gibi değil yaratıcılık türüdür. Einstein da hayal gücü bilgiden daha önemlidir demiştir.

      Sil
  17. İyi akşamlar hocam..
    1-)Yetiştiği çevre,aile ortamı,yaşadığı dönem,zekası;İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı.Çalışmalarını hızlandırma imkanları; İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. dönemin ünlü hocalarından ders alma şansı...
    2-)İbni Sina önündeki sorunları bağımsız olarak tek tek incelemiştir.Hayal gücü bilimin gelişmesinde etkili olabilir.Parçada İbni sina aklındaki çoğu sorunu uykudan uyandığında çözdüğünü söylemiştir.Demekki uykusunda bile o sorunu çözmeye çalışmış,sürekli aklında çözüm yolu bulma çabası varmış...
    3-)İbni Sina'nın yaşadığı dönemde islamiyet yeni yeni yayılmaya başlamış,Hz.Muhammed'e vahiy gelmesiyle Kur'an da bilgi kavramının olması üzerine,müslümanlar dış kültürlere açılmış.O dönemde bilim ve medeniyet zirveye çıkmış.Bilime önem verilen bu toplumdan İbni Sina gibi büyük bir düşünürün çıkması toplum ve medeniyetin bilime katkısının önemli olduğunu göstermektedir.
    4-)Bilimsel bilginin kaynakları;gözlem,deney,yaratıcı düşünme,zeka,merak,sorgulamadır...
    Bilimsel disiplinin oluşması;
    Farklı kültürdeki bilgi birikimlerini hazmetmek,
    Bu bilgileri yorumlamak,eleştirmek,bu bilgileri sentezleyip üzerine birşeyler koyup yeni düşüncülerin ortaya çıkmasını sağlamak...
    https://www.youtube.com/watch?v=ee8ai5XHcl8 (iz bırakanlar belgeseli)
    https://www.youtube.com/watch?v=ja2cvhuByiM(iz bırakanlar belgeseli part2)
    https://www.youtube.com/watch?v=SZmjxumDilM (iz bırakanlar belgeseli part3 )


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mrb kadir 4. soruda bilimsel disiplinin oluşum evreleri yorumuna şunları da eklemek istiyorum .bir bilimsel disiplin 4 evreden oluşur.Bunlar.
      dünya görüşü ,gelenek ,yöntem ,adlandırma dır.

      Sil
    2. Merhaba Kadir
      3.soruda toplum ve medeniyetin bilimin gelişmeye yönelik katkısı üzerinde yorum yapmışsın peki sence toplum-medeniyet ve kültürün bilimin gerilemesinde payı olamaz mı?

      Sil
    3. Merhaba kadir ,
      3. Cevabında Hz. Muhammed'e vahiy gelmesiyle kuranda bilgi kavramının olması üzerine başladığın kısımda tekrardan düşünsek sadece hz. Muhammed ve kuran'la alakalı olduğunu düşünmüyorum İbni Sina sorgulayıcı ve çok çalışması buna daha büyük etken olduğunu düşünüyorum gerek kütüphanedeki gerek saraydaki ortamlarda da fırsatlar bulduğu için bu kadar gelişmiştir .

      Sil
    4. Merhaba arkadaşlar derya teşekkür ederim araştırıcam söylediğini,Emine haklısın onu atlamışım teşekkür ediyorum,Necati evet haklısın eksik olmuş orası biraz teşekkür ediyorum ...

      Sil
  18. Mrb hocam
    1. “Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.” ibn-i sina’nın bu sözlerinden de anlayacağımız gibi muhteşem ilminin kaynakları; yaratıcı hayal gücü, deneyler, gözlemler.
    “10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim” bu sözünden de anlaşılacağı gibi ilminin bir diğer kaynağı hocaları ve Hocalarından aldığı bilgilerdir.
    “Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım. “Bu sözüne dayanarakta bir diğer kaynak olarak sabrını, istekli olmasını , azmini söyleyebiliriz. Bütün bunlara ek olarak çok yönlü özelliği ve yaratıcı zekâsı onu tarihin önemli dehaları arasına sokmuştur.



    2. Hayal gücünün bilimde ne kadar önemli olduğunu A. Einstein şöyle açıklar : “Hayal etmek bilgiden daha önemlidir” bir diğer bilim insanı da şöyle der William Russell “Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır” Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere bilim ve hayal gücü birbiriyle ilişkilidir. Bilimin gelişimine etkisi vardır. Hayalleri bir bahçedeki toprağa attığımız bir tohum olarak düşünelim: o tohumun gelişmesi için çaba vermemiz gerekir yani hayallerin gerçeğe dönüşmesi için deneyler gözlemler bilgi birikimleri… Gerekir. Tek başına hayal gücü yeterli değildir. Zekâsıyla hayal gücüne yön vermelidir. Hayal gücü tek başına yeterli değildir. Düşünme ve çalışma da gerektirir. Bunlar olmadan sadece hayalperest kalırsınız.
    “Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.” İbn-i Sina’nın bu sözlerinden de yola çıkarak hayal gücünün bilimin üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
    3. Bilim içinde bulunduğu toplumdan olumlu ya da olumsuz etkilenir. Sokrates’i düşünecek olursak Atinalılar onu yaptığı alışmalardan ötürü dinsizlikle suçlamışlardı ve ölüme mahkûm etmişlerdi. Bu toplumun bilim üzerindeki olumsuz etkidir. Bulunduğu toplumun bilimi desteklemesi gerekir. “Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. “ parçadan aldığım şu örnekten yola çıkarak da toplumun bilim için ortam hazırlayıcı olduğunu söyleyebiliriz. İbn-i sinanın yaşadığı yer İran, Yunan, İskenderiye, Yahudi, Hindu ve Çin kültürlerinin karşılaşma noktasıydı. Toleranslı atmosferi, dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığı üzere farklı inançları paylaşan bilginlerin beraber çalışmasına izin veriyordu.
    4.Bilimsel bilginin kaynakları; akıl, bilimsel süreç( deney, gözlem), sezgi, tecrübe, dini kaynaklar dır.Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri 4 aşamadan oluşur: dünya görüşü (medeniyet ve toplum) ,gelenek, yöntem, adlandırmadır. Bir bilimsel disiplinin oluşması için bu aşamalardan geçmesi gerekir.
    KAYNAKÇA
    http://www.acikbilim.com/
    http://www.isam.org.tr/
    http://eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/
    https://tr.wikipedia.org
    http://sosyalbilimler.sdu.edu.tr/
    http://dergiler.ankara.edu.tr/
    http://gelisenbeyin.net/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba derya 2.soruda ki cevabın çok iyi olduğunu düşünüyorum, hayal gücünün etkisinin Albert Einstein in bir sözü ile açıklamak.

      Sil
    2. Teşekkür ederim İbrahim

      Sil
  19. Merhaba hocam
    Cevap 1 Öncelikle ibn-i sina'nın merak duygusu,araştırma istegi ve gözlemler yapması onun muhteşem ilminin kaynakları olarak gösterebiliriz.Daha sonra babasından ve Buhara'ya Natili adında bir bilginin gelmesi ve ondan matematik ve felsefe öğrenerek bilgilerini genişletmiş,ilmine kaynaklik etmiştir.Ünlü bilgin,hasta Buhara hükümdarı Mansur'u tedavi edince ,hükümdar onu saray kütüphanesi Müdürlüğüne tayin etti.Orada degerli kitaplardan faydalandı ve istediği bilgilere kolaylıkla ulaşma fırsatı bulmuştur.ibn-i sina'nın muhteşem ilminin kaynağının en önemlisi kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalanmasıdır.Neticede de ilimde ,tecrübede zirveleri tuttu.
    Cevap 2 Hayal gücü başarıyıda beraberinde getiren bir güctür.Öncelikle bilim insanları bilgiyi üretmeden önce hayal ederler,hayal kurmak beyni o hayali gerçekleştirmek için fikir üretmeye sevk eder ve kafalarında bir şema oluştururlar buna ise yaratıcılık denir Yaratıcılık içinse merak duygusu ve zekaya ihtiyaç vardır.Herkes hayal eder ama hayal gücüne sahip degildir.Eski çaglardan itibaren yüzyıllar boyunca bilimsel ve teknolojik alanda gelişmelerin yaşanması önemli ölçüde hayal gücünün kullanılmasından kaynaklanmaktadır.Parçadan da örnek verecek olursak" Çok defa uyandıgımda ,önceden halledemediğim bazı şeylerin halledilmiş olduğunu gördüm."Bu cümleden de ibn-i sina'nın yaratıcı hayal gücünü kullandığını görmekteyiz.
    Cevap 3 Toplumun-kültürün -medeniyetin bilimin gelişmesi veya gerilemesi üzerindeki etkisi büyüktür.Öncelikle yaşanılan toplumda bilim insanlarının çalışmalarını rahatlıkla yapabilmeleri için uygun ortam hazırlamaları bilim açısından çok önemlidir.Parçadan da örnek verecek olursak Horasan ve Orta Asya topraklarındaki Büveyhiler bilimsel bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardır.Bu örnekten de Toplum -kültür--medeniyetin bilimin gelişmesi yönündeki etkisini görüyoruz.
    ibn-i sinanın Askeri icraatını tenkit ettiği için hapsedildi ,evi yagmalandı ve öldürülmek istendi.Gizlice kaçmak isterken tekrar yakalanıp hapse atıldı.Buradan da toplum kültür medeniyetin bilimin gelişmesi yönündeki dezavantajını, bilimin gerilemesine sebep oldugu durumaları görmekteyiz.
    Cevap 4 önecelikle bilimsel bilginin kaynağı olarak akıl diyebiliriz .Bilimsel bilgi bilimsel yöntemlerle elde edilen bilgidir.Bilimsel yöntem ise akıl ,deney ,ve gözleme dayalıdır.Buradan da bilimsel bilgi kaynağı olarak akıl ,deney ve gözlemleri gösteririz.ve bilimsel bilgi disiplininin oluşması için bu evrelerden geçmesi gerekir.

    Kaynakçalar
    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina
    http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_8875.htm
    http://beyingucu.gencgelisim.com/egitimde-hayal-gucu/
    http://m.nedir.com/?s=bilimselbilgi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Büşra
      Bilimsel bilgi hakkındaki yorumlarına katılıyorum fakat bilimsel disiplin ile ilgili yorumunu eksik buldum.Bilimsel bir disiplinin belli bir süreci ve aşamaları vardır bunları biraz açıklarmısın:)

      Sil
    2. Merhaba Büşra...
      2.soruda başarının kaynağından ve hayal gücünden bahsetmişsin. Peki başarının kaynağı sadece hayal gücü müdür ?

      Sil
    3. Merhaba büşra
      4. Sorunu bende biraz eksik buldum emineye katılıyorum bilimsel disiplinin oluşma asamalarıda vardır bunlarıda açıklarmısın :)

      Sil
    4. Merhaba büşra bilimsel disiplin için sadece o evrelerin olduğunu düşünmüyorum orunun çözülmesine ( sorunun algılanması ) , öngörülerin olup olmadığına (geçmişte ki birikim ) , deney ve gözlem ile uyumlu olmasıdır diye düşünüyorum .

      Sil
    5. Merhaba büşra 2.soruda herkes hayal eder ama ama herkes hayal gücüne sahiptir cümlen bana yanlış geldi iyi akşamlar...

      Sil
  20. Merhaba hocam
    Cevap-1) İbn-i sina’nın muhteşem ilminin kaynağı sürekli öğrenmek istemesi meraklı, araştırmacı , deney ve gözlemlere önem vermesi Buhara’ya gelen (Natili)’den ders alması , Farabi’nin metafizik ile ilgili kitabını okuyup anlaması , Buhara hükümdarının onu kütüphane müdürü yapmasından dolayı kütüphanedeki kitaplardan faydalanıp ilmini geliştirdi . Parçadan örnek vermek gerekirse: (O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zatı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim. Bu arada tıp da öğreniyor, nazarî bilgimi hastalar üzerinde incelemelerle tamamlıyordum. Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım.) , ( Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Farabi’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Derhal, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım.)
    Cevap-2) Bilimin gelişmesinde hayal gücü etkilidir . Hayal gücü gerçeğe ilişkin en büyük güçtür . Hayal gücümüz geleceği tasarlamamızda ki en önemli etkendir . İnsan gerçeği önce hayallerinde sonra dış dünyada var etmektedir. Birçok bilim adamı bilim dünyası için kesin gerçekliği ararken her olayı gözlemeye bağlı olduğunu en büyük kesinliği bile hayal gücünde tasarlamıştır . Parçadan örnek vermek gerekirse: (Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.)
    Cevap-3)Bilim gelişirken çevresinden etkilenmemesi mümkün değildir . çünkü bilim öyle bir süreçten geçer ki, o dönemin, toplumun, kültürünün ,medeniyetini geliştirir veya geriletebilir. Bilimin gelişmesini destekleyen toplumlarda (bilime ortam hazırlayan toplumlarda ) bilim adamları o topluma bilim adına daha çok katkı sağlayabilir ancak sürekli baskı altında bilim icra etmeye çalışan bilim adamlarının bilime katkı vermeleri zorlaşacaktır . Parçada örnek verecek olursak : (Toplumun bilim adamını destekleyen örneği: Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Toplumun bilim insanını olumsuz yönde etkileyen örneği: Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi.)
    Cevap-4) Bilimsel bilgi bilimsel yöntemlerle oluşturulmalıdır . bu bilimsel bilginin kaynakları deneyler , gözlemler , özelden genele veya genelden özele (Tümevarım , Tümdengelim) akıl yürütmede Hayal gücü , araştırmadır bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri : ilk olarak içinde yaşanılan çağı tanıma anlama yetisidir . İkinci aşama ise elde edilen bilgiyi sürekli hale getirmektir . Son aşama ise oluşturulan bilgileri isimleştirmektir .
    KAYNAKÇA:
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina
    http://www.dmy.info/hayal-gucu-nedir/
    http://www.felsefe.gen.tr/felsefeye_giris/bilimsel_bilgi_nedir_ne_demektir.asp
    http://www.frmartuklu.org/konu/bilim-toplumu-nas%C4%B1l-etkiler.240375/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet merhaba , 4. soruda verdiğin cevaplara katılıyorum arkadaşım ekleme yapacak olursam orunun çözülmesine ( sorunun algılanması ) , öngörülerin olup olmadığına (geçmişte ki birikim ) , deney ve gözlem ile uyumlu olmasıdır . :)

      Sil
    2. Merhaba Ahmet 2. sorunda ''hayalgücü gerçeğe ilişkin en büyük güçtür'' demişsin. Bu tüm insanlardaki hayalgücü için biraz iddialı bir söz çünkü her insanda iyi kötü bir hayal gücü var en iyisi bile yalnız bir tablo ortaya koyabilir. O halde ''bilim insanları''nı ayırmak gerekiyor. Biz eğitimli bir hayal gücünden bahsetmeliyiz.

      Sil
    3. Merhaba Ahmet 2. sorunda ''hayalgücü gerçeğe ilişkin en büyük güçtür'' demişsin. Bu tüm insanlardaki hayalgücü için biraz iddialı bir söz çünkü her insanda iyi kötü bir hayal gücü var en iyisi bile yalnız bir tablo ortaya koyabilir. O halde ''bilim insanları''nı ayırmak gerekiyor. Biz eğitimli bir hayal gücünden bahsetmeliyiz.

      Sil
  21. Merhaba Hocam,
    Cevap1: İbni Sina’nın zekası, her şeyi merak etmesi,çok kitap okuması, tecrübesi, hayal kurması (Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm), bilimsel araştırmaları, deney ve gözleme önem vermesi ( Tıp tarihi, nice hastalığın teşhis metodunu İbn-i Sînâ’ya borçludur), sorgulayıcı olması, tümdengelim çıkarımlarda bulunması, hocalarından iyi eğitim alması (5-6 yaşlarımda babamla Buhâra´ya geldik. 10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum) İbni Sina’nın muhteşem ilminin kaynakları arasındandır.
    Cevap2: Hayal gücü bilimin gelişiminde etkilidir. Çünkü kuru bilgi pek bir işe yaramaz. O bilginin yoğrulması ve düşünce süzgeçlerinden analiz edilmesi, pratiğe dönüşmesi gerekir. Hayal sayesinde merak ve düşüncelerimizdeki değişikliklere cevap verebiliriz. Hayal gücü bir yaratıcılık türüdür. Albert Einstein dediği gibi “Hayal etmek bilgiden daha önemlidir”. Parçadan örnek verecek olursak ‘Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.’ Burada uykusunda bazı şeyleri hayal ederek problemleri çözdüğü anlaşılmaktadır.
    Cevap3: Kültür, her toplumsal ögede yansımasını bulan dokudur. Bireylerin istek ve beklentilerindeki değişim, bilgi birikiminin artması, topluluklardaki kişi ve grupların yenilikleri, ortamların hazırlanması (İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti) bilimin gelişimine katkı sağlamıştır. Medeniyetin bilimin gelişimine olumsuz etkilerde vardı. İbni Sina askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. Bu şartlara mahkum edilmeseydi toplumu için çok daha önemli işler başarabilirdi. (İbni Sina ömrünü, kâh ilmin kadrini bilen Sâmânî hükümdarları sarayında, kâh düşürüldüğü hapishânelerde, kâh dostlarının evinde saklanarak geçirdi.)
    Cevap4: Bilimsel bilginin kaynakları bilimsel araştırma, tecrübeler (duyu-deneyimler) , yaratıcı hayal gücü, tümevarım-tümdengelim, akıl, deneyler ve gözlemlerdir. .Bilim disiplininin oluşması için belli aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Bunlar; dünya görüşü aşaması (çevreyi algılamak, merak etmek, araştırmak) bilgi geleneği aşaması, yöntem aşaması ve son olarak adlandırma aşamasıdır.

    http://www.frmartuklu.org/konu/k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BCn-bir-toplumun-geli%C5%9Fmesindeki-%C3%96nemi.106172/
    http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=76
    http://haberustam.com/bilginin-kaynagi-nedir-akimlari-ve-ozellikleri/
    http://nucleus.istanbul.edu.tr/~cfe/dorduncu/mak2/
    http://gelisenbeyin.net/hayal-gucunun-tavani-varmidir.html
    http://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/dil_kultur_arasindaki_iliski/kultur_ile_medeniyet_arasindaki_iliski_kultur_medeniyet_iliskisi.asp

    YanıtlaSil
  22. İyi akşamlar:
    Cevap1-)’İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı.Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti.’ Bölümü İbni Sina’nın ilminin gelişmesinde yaşadığı yer etkili olmuştur. Tıbbı ilmî temeller üzerine oturttu ve "Biz en iyi tedâvinin hastanın zihnî ve rûhî kuvvetlerini takviye eden, cesaretini artıran, muhitini güzel ve hoşa giden tarzda tertipleyen, müzik dinleten, onu sevdiği kimselerle bir araya getiren tedâvi şekli olduğunu düşünmeye mecburuz" demektedir. Bilimle gözlemler olguları deneysel yolla araştırır.İlim ise gözlenemeyen olayları aynı çatıda toplar.İbni Sina iki farklı olguyu da bir araya getirip ortaya hala günümüzde de olan psikolojinin sağlığa etkisi vb şeyleri o zamandan kavratmıştır.
    Cevap2-)Hayal gücü bilimin gelişiminde etkindir.Parça da geçen ‘Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. Daha sonra metafizikle uğraşmaya başladım."diyor İbni Sina. Richard P. Feynman, John Danz Konferansları’nda verdiği “Her Şeyin Anlamı” konulu bir konuşmasına şöyle başlar:“ Orta Çağlar’da insanların basitçe çok sayıda gözlem yaptığı ve bu gözlemlerin de yasaları akla getirdiği düşünülüyordu, fakat gerçek bu değildir. O, gözlemden daha çok ‘hayal gücü’ gerektirmektedir.Ayrıca hayal gücünün bilimde ne kadar önemli olduğunu, kendi nefsinde büyük ölçüde yaşayan A. Einstein da bu konuda şöyle der: “Hayal etmek bilgiden daha önemlidir”diye sözler söylemişlerdir.Bütün bunlar da hayal gücünün bilime ne kadar etkisi olduğunu gösteriyor.
    Cevap3-)Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesine ya da gerilemesine katkısı çok büyüktür.Zaten İbni Sina’nın hem ilminin hem de biliminin gelişmesinde yaşadığı yerin büyük bir etkisi vardır.Nitekim ‘Şifâ arayan Hemedan emirini tedâvi ettiğinde hükümdar da onu vezir yaptı fakat hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. Gizlice kaçmak isterken yakalanıp tekrar hapse alındı. Bilimin gerilemesine sebep olmuştur
    Cevap4-)4.Bilimsel bilginin kaynakları; akıl,bilimsel araştırmalar, deney ve gözlemler,tümavarım-tümdengelim,elde edildiği yöntemlerinin ve tekniklerinin açık ve yinelebilir olması,güvenilir,geçerli ve tutarlı olması, hayal gücü ve yaşadığı zaman uygarlığıdır.Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri 4 aşamadan oluşur.Bunlar:medeniyet ve toplum,gelenek, yöntem, adlandırmadır.Bilimsel bir disiplinin oluşmasında süreç uzundur.

    Kaynakça:
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina
    http://beyingucu.gencgelisim.com/egitimde-hayal-gucu/
    http://www.mumsema.org/islamda-ilme-verilen-deger/276099-ilim-ve-bilim-arasindaki-fark.html
    http://www.academia.edu/10142218/bigi_bilginin_kaynaklar%C4%B1_ve_bilimsel_y%C3%B6ntem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba şükriye, 1. sorunun cevabında ilim gözlenemeyen demişsin ama metafizik o bahsettiğimiz gözlenemeyen olguları araştırmayı içerir ve de metafiziğin kendisi bilimin bir parçası olduğuna göre ' gözlenemeyen' kavramı için biraz daha düzeltmeye gidilebilir .

      Sil
    2. Merhaba Derya ben formel bilimler açısından bakmamıştım haklısın o konuda ben ilimin dinsel boyutunu düşünerek yazdım.

      Sil
  23. İyi akşamlar hocam..
    CEVAP 1) İbni Sina ilminin kaynağı olarak “10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim” bu sözünden de anlaşılacağı gibi ilminin bir diğer kaynağı hocaları ve Hocalarından aldığı bilgilerdir.
    “Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım. “ olarak açıklıyor ve bence en başta iyi bir eğitim almış olması, sabırlı olması bilime olan sevgisi, öğrenme anlama çabası, deney ve gözlem yapabliyor olmasıdır.

    CEVAP 2) İbni Sina parçada ‘ … Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.’ Demiştir ve bilimin gelişiminde hayal gücünün de etkisi olduğundan bahsetmiştir. Ki sizce de öyle değil midir ? Bilim ihtiyaçtan doğar ve o her neyse kafamızda önce onu hayal eder ve hayata geçirilmesini bekleriz.
    Einstein da, 1929 yılında Saturday Evening Post gazetesine verdiği bir röportaj sırasında ‘’ Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar.’’ Demiş ve bunu savunmuştur. Yani hayal gücü birçok ünlü bilim insanları için ilham kaynağı olmuştur.

    CEVAP 3) Bilim oluşup gelişirken bulunduğu toplum-kültür-medeniyetten olumlu yada olumsuz ister istemez etkilenir. Parçadan örnekler verecek olursak “Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı.” Ve “…İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti… Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi.” İşte bunlara bakacak olurssak medeniyetlerin hem olumlu hem olumsuz etkileri olmuştur. Düşünce özgürlüğü olmayan bir toplumda bilim insanlarının körelmesi de mümkündür. Çünkü savundukları görüşü toplum tarafından kabul edilmeyen bilim insanlarının sonu ölüm bile olmuştur.

    CEVAP 4) Bilimsel bilginin kaynakları; akıl, bilimsel süreç – deney,gözlem – sezgi, tecrübe, dini kaynaklardır. Geçen derste bilimselbir disiplinin oluşum evrelerini dünya görüşü (medeniyet toplum) , gelenek, yöntem ve adlandırma olarak belirlemiş ve üzerine konuşmuştuk. Örneğin fizik kimya tarih matematik vs bu süreçlerden geçmiştir.

    Kaynakça
    http://dergipark.ulakbim.gov.tr/makaleler
    www.wikipedia.org/ibnisina
    http://sosyalbilimler.sdu.edu.tr/
    http://dergiler.ankara.edu.tr/
    http://gelisenbeyin.net/
    http://www.evrimagaci.org

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba özge 4. sorudabilimsel bilgini kaynakalrına dini akynakları da almışsın bu görüşüne katılmıyorum dini bilgiler bilimsel bilgilerin özelliklerine sahip değildirler.Sen neden dini bilgilerin bilimsel bilgi olabileceğini düşündün açıklarsan sevinirim.

      Sil
    2. Merhaba emre, geçen hafta derste konuştuklarımızı hatırlamıyorsun sanırım. Cabir bin hayyan a göre doğa bilimleri onun hocalarına direk Hz muhammed tarafından verilmişti ve islamiyetin yayılması ve kabulünden sonra bu Coğrafya da çok Ciddi bilimsel ilerlemeler olmuştu. Bende bu konuştuklarımıza istinaden böyle birşeyden bahsettim.

      Sil
  24. Cevap 1 İbn-i Sina'nın muhteşem ilminin kaynakları : Muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik dersleri almıştır. Natili adındaki bilginden matematik ve felsefe dersleri almıştır. Tıp la da ilgilenmiştir bilgilerini hastalar üzerinde incelemeler ve gözlemlerle pekiştirmiştir. Kitap okumanın yanında deney ve gözlemler yapmıştır. Aristo ve Farabi’nin kitaplarını okumuş ve metafizik öğrenmiştir.
    Parçadan örnek verecek olursak : "5-6 yaşlarımda babamla Buhâra´ya geldik. 10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim. Bu arada tıp da öğreniyor, nazarî bilgimi hastalar üzerinde incelemelerle tamamlıyordum. Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm. Daha sonra metafizikle uğraşmaya başladım. Bu konuda Aristo’nun kitabını belki kırk defa okudum ama anlamadım; ümitsizliğe düştüm. Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım. Buna çok sevindim; Allah’a (cc) şükredip secdeye kapandım, fakirlere sadaka dağıttım."
    Ayrıca ‘’ İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı. Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. ‘’ Tüm bu etmenler İbn-i Sina'nın muhteşem bir alim olmasına zemin hazırlamıştır.
    Cevap 2 Hayal gücü bilimin gelişiminde etkili olabilir. Parçadan örnek verecek olursak ’’ Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.’’ Cümlesinden de anlaşılacağı gibi hayal gücünün de katkısıyla bazı problemleri çözmüştür. İbn-i sina gözle göremediği o dönemlerde adı bile geçmeyen hastalık yapan virüslerin var olduğunu hem deneyimleri hem de hayal gücünün yardımıyla söyleyebilmiştir. Sonuç olarak hayal gücü bilimin gelişimde katkı sağlamıştır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. emre merhaba ; 2. sorunu biraz daha genişletebilir misin ?

      Sil
    2. Merhaba pelin 2. soruyla ilgili birçok örnekler verilebilir ama ben internetten araştırdım çok uzun şeyler vardı ama hepsini yazmak istemedim zaten Sinan hoca da fazla alıntı istemiyor okuduklarımı kafamda toparlayıp buraya yazdım eksik olduğunu düşündüğün kısmı geliştirmem için fikirlerini yazarsan sevinirim. Ben cevabımın yeterli olduğunu düşünüyorum.Teşekkür ederim.

      Sil
  25. Cevap 3 Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesine ya da gerilemesine çok büyük katkıları vardır. Örneğin ortaçağ avrupasında skolastik düşüncenin olması bilimin gelişimini engellerken islam medeniyetleri alın çağını yaşamıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere medeniyetlerin bilimin gelişimindeki katkısı çok büyüktür.
    Parçadan örnek verecek olursak ‘’ İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı. Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. Bu parağraf tan da anlaşılacağı üzere medeniyet bilimin gelişiminde çok önemli bir yere sahiptir.
    Cevap 4 Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilimsel yöntem akıl, deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi objektif, sistemli, tutarlı ve eleştriye açık bilgidir. Bilimsel bilgi, teknik bilgiden farklı olarak uygulama bilgisi değil, teorik bilgidir. Bilim insanı nesneye "bilmek için bilmek" amacı ile yönelir.
    Bilimsel bilgiyi bilimsel yapan
    • Konusu belli, sonlu, zamanlı, mekanlı ve gözlemlenebilen ve / veya ölçümlenebilen olaylar ve olgularla ilgili olmasıdır.
    • Bilimsel yöntemle elde edilmiş,
    • Sınanabilir ve Yinelenebilir,
    • Güvenilir, Geçerli ve Tutarlı olmasıdır.
    Kaynakça :
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi
    http://makinecim.com/bilgi_7504_Bilimsel-Bilgi-Nedir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi akşamlar, 4. Soruda bilim disiplininden bahsetmemişsin biraz daha genişletir misin ?

      Sil
    2. Emre 4.soruda bilimsel disiplin aşamalarının eksik olduğunu düşünüyorum?

      Sil
    3. Evet arkadaşlar bu konuyu araştırdım fakat bulamadım açıklayan arkadaşlarımdan bakıp yazıyorum
      Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri 4 aşamada gerçekleşir.
      *Dünya görüşü aşaması--> Bilgiye yönlendirici bir dünya görüşünün oluşumu
      *Bilgi geleneği aşaması--> Bu dünya görüşü ekseninde bilgi edinme çabaları ve sonuçta bir bilgi geleneğinin oluşması
      *Yöntem aşaması--> Toplumda oluşan bilgi birikiminin bir yönteme bağlı olarak düzene sokulması
      *Adlandırma aşaması--> Düzenlenen bilgi kümelerinin adlandırılması

      Sil
  26. Cevap 1:
    İbn-i Sina'nın muhteşem ilminin kaynakları; 10 yaşında Kuran'ın hıfzını bitirmiş olması ve Kuran'ın içerisinde, bilimle ilgili olan deliller, kafasında merak uyandırmış olabilir. Buhara şehrinin, o dönemde ilim insanları tarafında gözde yer olması, kendinden önce ortaya koyulan bilgileri almasında kolaylık sağlamış olması ve adeta bilgi çemberi içerisinde olması olabilir. Muhtelif hocalardan fıkıh, kelam, matematik dersleri alması. Natili adlı bilginden felsefe ve matematik öğrenmesi. Kitap okumaktan çok daha fazla deney ve gözlemlerden faydalanması. Hastalar üzerinde incelemeler yapması. Saray kütüphanesinin kendisine açılması olabilir.

    Cevap 2:
    Hayal gücü, bilimin gelişmesinde etkilidir. Parçadan örnekler verecek olursak çağının çok ilerisinde, jeoloji konusunda buluşlar yapmış olması, dağların ve taşların teşekkülünü izah etmiş olması, o günlerde bilinmeyen gaz bombalarından korunma yollarını bulmuş olması, suda ve havada bulaşıcı hastalıkları yayan küçük organizmalar bulunduğu teorisi onun yaratıcı hayal gücünün olduğunun kanıtıdır.

    Cevap 3:
    İbn-i Sina'nın hapse atılması, evinin yağmalanması, ölümünün istenmesi, gizlice kaçmak isterken yeniden yakalanıp hapse atılması, ilime engel olmaya çalışılmasının göstergesidir. Aylar sonra hapis hayatında dahi 800 yıl okullarda mecburi ders olarak okutulan Kanun Fi't-Tıb'bın 1. cildini yazması, toplumun bilimin gelişmesine veya gerilemesine nasıl katkıda bulunulacağının göstergesidir. İçinde bulunduğu toplumun baskısı altında hapiste dahi böyle önemli eserler verebilmiş olan İbn-i Sina, daha açık fikirli ve her açıdan destek olan bir toplum içerisinde olsaydı daha ne eserler yazardı bilemeyeceğiz.

    Cevap 4:
    Bilimsel bilgi objektif, sistemli, tutarlı ve eleştiriye açık bilgidir ayrıca bilimsel yöntemlerle elde edilir. Bilimsel yöntemler akıl, deney ve gözleme dayalı olduğundan bilimsel bilginin kaynağının da bu etkenler olduğunu söyleyebiliriz.
    Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri 4 aşamada gerçekleşir.
    *Dünya görüşü aşaması--> Bilgiye yönlendirici bir dünya görüşünün oluşumu
    *Bilgi geleneği aşaması--> Bu dünya görüşü ekseninde bilgi edinme çabaları ve sonuçta bir bilgi geleneğinin oluşması
    *Yöntem aşaması--> Toplumda oluşan bilgi birikiminin bir yönteme bağlı olarak düzene sokulması
    *Adlandırma aşaması--> Düzenlenen bilgi kümelerinin adlandırılması

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaynakça:
      https://tr.wikipedia.org/wiki/İbn-i_Sina

      https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi

      Sil
    2. Kaynakça:
      https://tr.wikipedia.org/wiki/İbn-i_Sina

      https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi

      Sil
    3. Merhaba Nazmiye. Senin yorumunda farklı bir bakış açısı gördüm. 1.soruda Kuran'ı okuduktan sonra merak ettiği şeylerle ilgili araştırma yapmıştır demistin. Sana katılıyorum, bir ekleme yapacak olursak Kuran ne kadar dini bir kaynak da olsa oluştuğu ve toplandığı tarihin özelliklerini yansıtan bir kaynaktır. Bu sebeple bilimin gelişmesini de desteklemiş olabilir.

      Sil
  27. iyi aksamlar hocam;
    1. İbni Sina’nın muhteşem ilminin kaynakları doğru zamanda doğru yerde olmasıdır. Kendi szölerinde de şu şekilde belirtmiştir: ‘10 yaşımda Kur’ân’ın hıfzını bitirdim. Daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okudum. O yıllarda Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zâtı evimize dâvet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim. ‘ bilgili hocalardan çok küçük yaşlarda eğitim almış (ki ne kadar küçük yaşta bir şeyler öğrenilirse daha kalıcı izli olur) ‘Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım.(uygulamalı öğrenme) Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum.(kendisini ilime adamış) Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içer, uykuyu dağıtırdım. Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.(hayal gücü )Daha sonra metafizikle uğraşmaya başladım. Bu konuda Aristo’nun kitabını belki kırk defa okudum ama anlamadım; ümitsizliğe düştüm. Bir gün açık artırmayla bir kitap satılıyordu. Bu, Fârâbî’nin bir türlü çözemediğim metafizikle ilgili kitabıydı. Almak istemedim. Dellâl, almam için ısrar etti. Aldım; eve gelip okuyunca o güne kadar bir türlü anlayamadığım metafiziği tamamen kavradım. (ümitsizliğe düşmeyip arastırmaya devam etmiş ve sonunda kazanan o olmus.)
    2. Hayal gücünün etkisi olduğunu düşünüyorum. ‘Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm’ cümlesinden anlaşılacağı üzere bir şeyi cok fazla istemek, sonunda da rüyalarına girecek kadar cok isteyip hayal etmekten bahsedilmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba zeynep 1.soruda ibni sina farabinin kitabını dellalin ısrarı üzerine almış yani almaya niyeti yoktu bence bunu sadece şans olarak alabiliriz..iyi akşamlar

      Sil
    2. Merhaba Zeynep, 2. sorun için bir kaç ekleme yapmak istiyorum:
      Hayalgücü, bilmediklerimizle ilgili fikirler yürütme işidir ve bu bakımdan felsefi anlamda çok kıymetlidir. Ancak bilimde, bilmediklerimiz hakkında özünde mantıklı ve tutarlı bile olsalar fikirler yürütmek risklidir. Elbette bilim insanları bunu sürekli yaparlar; hatta sıklıkla varsayımlarda bulunurlar. Bu varsayımlar ve hayalgücüne dayalı atılımlar, tamamen kör cahil bir şekilde yapılmaz; eğitimli varsayımlardır, eğitimli tahminlerdir.

      Sil
  28. 3. Parcada da şu sekilde belirtilmiştir.
    İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı.(yol göstereni ve yorumda bulunanı olmustur) Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti. Toplumun-kültürün-medeniyetin bilimin gelişmesine oldukca etkisi vardır. Toplum da bilim ilimle ilgili oldugu için bu yönde yogunlasmıslardır. Kimse kimseyi kısıtlamamıştır. Cezalandırılma korkusu olmamıstır.

    4. Bilimsel bilginin kaynakları akıl, bilimsel araştırma, tecrübeler, yaratıcılık, hayal gücü, deney ve gözlemlerdir.
    Bilimsel disiplinde arastırmaların belli bir süreçten geçmesi gerekir. Gerekli bilgi birikiminin oluşması için deney, gözlem gibi uygulamaya veya test etmeye dayalı çalışmaların yapılmış olması gerekir. Örneğin kimya biliminden önce simya vardı ve insanlar simya üzerinde cok uzun süre ugrasmıslardır. Eğer simya bir süreçten geçmeseydi kimya bilimi oluşmazdı. Bu sebeple araştırmanın ve sürecin önemi çok büyüktür ve belli baslı metodları izlemek devam ettirmek gerekir. Deney gözlem gibi.

    KAYNAKÇA
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilim_tarihi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn-i_Sina
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi
    https://scholar.google.com.tr/scholar?q=bilimsel+disiplinin+olu%C5%9Fum+evresi&hl=tr&as_sdt=0&as_vis=1&oi=scholart&sa=X&ved=0ahUKEwjcv4uF5vrLAhWEQZoKHfiDCZcQgQMIGDAA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba zeynep 2. soruda hayal gücünün etkisini anlatmışsın ama ben cevabının yeterli olmadığını düşünüyorum .örneklerle ve daha açıklayıcı olacağını düşünüyorum.teşekkürler

      Sil
  29. 1- İbn-i Sina muhteşem ilminin kaynakları ;
    tahsil çağında birçok bilim dalın hakkında bilgi sahibi olmuştur. Kitap okumaktan çok deney ve gözlemden faydalanıyordu. Çocukluk çağlarında bile ailesi tarafından çevresinde bulunan bilginlerden faydalanıyor ve onlardan eğitim alıyordu ( Buhârâ´ya "Nâtilî" adında bir bilgin gelmişti. Babam bu zatı evimize davet etti. Ondan felsefe ve matematik öğrendim. ) ailesi eğitimi konusunda buradan çıkardığım sonuca göre destekliyormuş diyebilirim. Farklı medeniyetten bilgi sahibi olabilecegi bir dönemde yaşıyordu bu da parçada söyle geçiyor ‘’ İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı.’’ Bu çevirilerin olması ona birçok araştırmalar hakkında bilgi edindirecektir beklide çelişkide kaldıgı takıldıgı yerlerin çözümlerini o kaynaklar da bulabilecek ve bu da araştırmalarını kolaylaştıracaktır. İbn-i Sina birçok kitaptan faydalanma şansını da yakalamıştı bu da onun muhteşem ilmine kaynaklık etmiştir. Mesela Buhârâ hükümdarı Mansur´u tedâvi edince, hükümdar onu saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin etti. Orada değerli kitaplardan faydalandı . Yaptığı tıp araştırmalarını bire bir uygulaması onun tıp alanında önde gelenlerden olmasını sağlamıştır.

    2--evet kesinlikle hayal gücünün bilimin gelişmesine katkısı olabilir çünkü her şey gözümüzün önünde somut olarak yer almaz ve hayal gücünün ucu açıktır kuralı sınırı yoktur. Sonuç da herkes somutta olan şeyleri görebiliyor ama ondan faklı sonuç çıkartmak onu farklı görmek hayal gücünün bir etkisi vardır. Ama belli bilgiler olmadan da hayal gücü tek başına bir işe yaramaz. Mesela ‘’ Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm.’’ Bu da bir örnek uyuyup uyandığın da bir şeylerin halolduğunu görüyor ama aslında dinlenince bir şeyleri zihnimizde daha güzel oluşturuyoruz.
    3--Toplumun-Kültürün-medeniyetin bilime katkıları büyük ölçüde vardır. Hem olumlu yönde hem de olumsuz yönde etki edebilir. ‘’İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı. ‘’ ibn-i sina’nın böyle bir toplumda yer alması onun araştırmalarını daha güzel şekilde yürütmesini ve farklı kültürler arasındaki bilgi aktarımını da sağladı. Ya da olumsuz yönleri de olabilir bu parçadan şu şekilde örneklerim ‘’askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. ‘’ burada bir şeyleri eleştirdiği ve insanların işine ters düştügü için tüm o muhteşem bilgilerine rağmen ibn-i sina’yı suçladılar.
    4-- Bilimsel bilginin kaynakları deneyler ve gözlemlerdir ,akıl , bilimsel araştırma,din, tümevarım-tümdengelim, yaratıcı hayal gücü, tecrübeler. Bilimsel bir disiplinin oluşması çok uzun zaman alır. Uzun aşamalardan geçer mesele kimya için bu uzun süren kimya aşaması olmuştur. araştırmalar hipotezler uzun süren tartışmalı evreler .
    ****** ilk olarak disiplin oluşurken 1. Dünya görüşü; bilgiyi yönlendiren bi görüş olmalı 2. Bilgi gelenegi aşaması 3. Yöntem aşaması 4. Adlandırma aşaması bu aşamada artık disiplinin adı konur.
    Kaynaklar ;
    http://www.evrimagaci.org/fotograf/57/7754
    www.wikipedia.org/ibnisina
    http://www.inovasyonel.com/?Bid=958776
    http://www.dmy.info/hayal-gucu-nedir/

    YanıtlaSil
  30. Merhaba Hocam,
    Cevap-1) İbn-i Sina'nın muhteşem ilminin kaynağı, şüphesiz mükemmel zekasıdır. Kendisi 10 yaşında Kur’an’ı hıfzetmiş daha sonra muhtelif hocalardan fıkıh, kelâm ve matematik okumasıyla bu ilminin temellerini atmıştır. Bir diğer kaynak ise; Sürekli deneyerek gözlemleyerek bilgileri edinmesidir. Deneye ve gözleme bu kadar önem vermiş böylesi bilginin daha sağlam ve doğru olduğunu kanıtlamıştır. Bunu parçadan alıntı yaparak açıklarsak; Kitap okumaktan çok deney ve gözlemlerden faydalandım. Geceleri de okumak ve yazmakla meşgul oluyordum." Başka bir kaynağı ise çok okumak ve yazmaktır. Geceleri kitap okuyarak verimli bir şekilde değerlendirerek bilgisine bilgi katmıştır. "Ünlü bilgin, hasta Buhârâ hükümdarı Mansur´u tedâvi edince, hükümdar onu saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin etti." Burada gördüğümüz gibi kitaplar İbn-i Sina’ın en büyük kaynağı ve yardımcısı olmuştur. İbn-i Sina’nın ilminin mükemmelliğinin diğer bir sebebi ise sabrı ve vazgeçmeyişidir. Bunu da metafiziği anlamaya çalışması, onu anlamak için dualar edişi ve anlamamasına rağmen bırakmayışından; hapsolduğunda vazgeçmeyip en önemli eseri olan Kanun Fit-tıp adlı eserine devam edişinden anlayabiliriz.
    Cevap-2) Bir işi başarmak için önce hayal edip tasarlamak gerekir. Tasarlanmayan ve düşünülmeyen bir işe başlanıldığında o iste başarı sağlamakdaha zordur.Bilim insanı öncelikle merak ya da ihtiyaçtan doğan bir şeyi tasarlar, düşünür, yaratıcı hayal gücünü kullanarak amacına ulaşmak için çabalar. Bir bilim adamı yaratıcı hayal gücünü kullanmadan nasıl başarı elde ede bilir ki?
    İbn-i Sina’nın ‘’Uyandığım zaman çözemediğim bazı problemlerin çözülmüş olduğunu görürdüm” demesi; Halledilmesi gereken islerin yerine getirilip yapıldığını görüyor olması ne muhteşem bir yaratıcı hayal gücüne sahip olduğunu açıkça göstermektedir. İbn-i Sina’nın ‘’Tüm hastalıkları yapan küçük kurtçuklardır, ancak maalesef ki elimizde onları görebilecek aletimiz yok” yorumu da onun gözle görülmeyen varlıkların olduğunu tecrübeleri ve yaratıcı hayal gücüyle ortaya koyduğunu görmekteyiz. İbn-i Sina da bu yaratıcı hayal gücü ile büyük işler başarıp tıp biliminin ve birçok bilimin babası olmuş diyebiliriz.

    YanıtlaSil
  31. Cevap -3) Toplum, kültür, medeniyet bilimin gelişmesine ya da gerilemesine sebep olabilir. Öncelikle bilimin gelişmesi için insanların bilimin önemine inanması, bilimle ilgilenmesi, bilime destek vermesi oldukça önemlidir. Bu da bilimin geçtiği süreçlerde içinde bulunan toplum, medeniyet ve kültür yaşantısıyla ilişkilendirilebilir. Örnek verecek olursak; ‘’ Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti.’’ Ve o dönem; Yunanca, Farsça ve Hintçe’den eserler çevrilip üzerlerine yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönem olup İbn-i Sina da bu dönemde çalışmalarını sürdürmüştür. Ayrıca İbn-i Sina Buhara hükümdarı Mansur’u tedavi edince, hükümdar onu saray kütüphanesi müdürlüğüne tayin etmesiyle oradaki değerli kitaplardan faydalanması da bilimin gelişmesine olanak sağlayan -toplum kültür ve medeniyet ile ilgili olarak- başka bir sebeptir.
    Toplum, kültür ve medeniyet her zaman bilimin gelişmesine değil, gerilemesine de sebep olabilmektedir. Bunun örneğini parçadaki başka bir kısımla vermek istiyorum. ‘’Daha sonra şifa arayan Hemedan emirini tedavi etti, hükümdar da onu vezir yaptı. Fakat askerî icraatını tenkit ettiği için hapsedildi, evi yağmalandı ve öldürülmek istendi. O da bir fırsatta kaçıp eczacı bir dostunun evinde saklandı. Gizlice kaçmak isterken yakalanıp tekrar hapse alındı.’’ Burada görüldüğü üzere bilimle uğraşan, bilime katkı sağlayan bilim adamları her durumda itibar görmemektedir, düşüncelerine ters düşen insanlar tarafından hapsedilip, yakılıp, öldürülüp, idam edilmektedir. Toplum, kültür ve medeniyetin bilimin gerilemesine sebep olabildiğini İskenderiye kütüphanesinin yakılmasıyla da görebiliyoruz.
    Cevap-4) Bilgi; öğrenme, araştırma ya da gözlem yoluyla elde edilen kaynaktır. Bilimsel bilgi ise; bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bir bilginin bilimsel bilgi olması yönteme dayalı olmasına bağlıdır. Bu yöntemler de tümevarım ve tümdengelimdir. Bilimsel bilginin en önemli kaynağı akıl ve zekadır. Deney, gözlem, araştırma-sorgulama, sezgi, tecrübe, yaratıcı düşünme bilimsel bilginin kaynaklarıdır. Bilimsel bilgiye ulaşmanın diğer yolları ise merak, içgüdü, hayal gücü ve ihtiyaç olabilir. Bilimsel bir disiplinin oluşma süreci oldukça uzun bir süreç gerektirir. Bu disiplinin oluşumu için dünya görüşü, bilgi geleneği, yöntem ve adlandırma aşamalarından geçmelidir.

    YanıtlaSil
  32. Kaynaklar : http://www.ilimdunyasi.com
    https://tr.wikipedia.org
    http://www.evrimagaci.org
    http://dergiler.ankara.edu.tr/
    http://www.academia.edu
    http://dergipark.ulakbim.gov.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba merve 2.soruda sana katılmıyrm bazen bilim insanları başına gelen bi olay sonucu buşuşlar yapabilirler zaten birçok örneği var bunun yani tasarlanmadan hiç bişey yapılamaz diyemeyiz bence..iyi akşamlar

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Merhaba Kadir, haklısın bilim insanları başına gelen bi olay sonucu muhakkak buluşlar yapmışlardır. Fakat ben tasarlamadan hiçbişey yapılmaz demiyorum sadece başarı sağlamak biraz daha zor olur diyorum. Yorumun için çok teşekkürler.. iyi günler..

      Sil
  33. Merhabalar Hocam,
    Cevap 1 ; İbni Sina'nın Muhtelif hocalardan fıkıh,kelâm ve matematik öğrenmesi,Natili adındaki bir bilginden felsefe ve matematik öğrenmesi, deney ve gözlemler yapması, İbni Sina'nın çok okuması,Kütüphanelerdeki kitaplardan yararlanması olanağı elde etmesi ilminin kaynaklarındandır. Farabi'nin metafizikle ilgili kitabı İbni Sina'nın metafiziği anlamasını sağlamıştır. Bunun da İbni Sina'ya katkısı olmuştur.
    Cevap 2 ; Evet , etkili olabilir. Metinde de "Çok defa uyandığımda, önceden halledemediğim bazı şeylerin uykuda halledilmiş olduğunu görürdüm." diyen İbni Sina hayal gücünün etkisiyle kafasına takılan soruları çözmüştür. Bilim insanları ellerindeki bilgilerle yaratıcı hayal güçlerini kullanacak bilgiye ulaşırlar.
    Cevap 3 ; Toplumun kültürün,medeniyetin bilimin gelişmesine ya da gerilemesine büyük katkısı olur.Toplumda bilimin gelişmesine olumlu yönde katkı sağlayacak bir ortam olmalıdır.Toplumda bilim insanına,bilim insanına katkı sağladığı için ; idam ,sürgün vs. farklı cezalar verilmemelidir. Çünkü bilime katkı sağlayacak bilim insanları engellenmiş olur . Ve toplum medeniyette geri kalır ,olumsuz etkilenir.
    Metinde de "Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbni Sina ve çağdaşlarınca geliştirilmişti. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti.  " bunu örnek gösterebiliriz.
    Cevap 4 ; Bilimsel bilgi kaynakları ; akıl, yapılan deney ve gözlemlerdir. Bilimsel bir disiplinin oluşum evreleri uzun bir süreci kapsamaktadır. Bunu 4 aşama olarak sıralayabiliriz. Birincisi bu süreçte bilgiye yönlendirilen bir dünya görüşüne sahip olunmalıdır. Sonraki aşama dünya görüşü etrafında bilgi edinme çabaları bilgi geleneği aşamasıdır. 3.aşama ise toplumdaki oluşan bilgiyi kapsayan yöntem aşamasıdır. Ve son olarak da bu düzenlenen bilgilerin adlandırılması olan Adlandırma aşamasıdır.

    Kaynakça
    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_bilgi

    http://www.yaklasansaat.com/dunyamiz/bilim_ve_teknoloji/islam_medeniyetinin_bilim_ve_teknolojiye_katkilari.asp

    YanıtlaSil